KARŞI GAZETE | ÖZEL

Meclis'te Çocuk İstismarının Önlenmesi için kurulan araştırma komisyonunda, geçen hafta verilen bir örnek, istismar olaylarında "ruhsal" durumun da delil olarak sayılmasının gerekliliğini ortaya koydu.

Komisyon üyelerine bilgi veren Kocaeli Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Ayşen Coşkun, 2005 yılında yaşanan bir olayı anlattı. "O  zaman aileyi ikna ederek şikayette bulunulmasını sağlamıştık çünkü; 'ruhsal değerlendirme' devredeydi... " diyen Coşkun bugün aynı olay yaşansa istismarın  mahkemeye intikal etmeyeceğini  çünkü artık 'fiziksel delil' arandığını ve ruhsal durumun delil olarak sayılmadığını vurguladı.

İstismar olaylarında sadece fiziksel delillerin değil ruhsal delillerin de dikkate alınması gerektiği uyarısı yapan Prof. Dr. Coşkun'un verdiği örnek, tutanaklara şöyle yansıdı:

HEM KENDİ ÇOCUKLARI HEM KOMŞUNUN ÇOCUKLARI EVDEYKEN...

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ABD BAŞKANI PROF. DR. AYŞEN COŞKUN – "Bir komşu, karşılıklı komşu olarak oturan aileler iki kız çocuğu aynı sınıfta okuyorlar. Bir ailenin bir kız, bir erkek çocuğu var; karşıdaki ailenin bir kız, bir erkek çocuğu var. Çok sık birbirlerine gidip gelen aileler bunlar ve anneler olmadan da gidilebiliyor, çünkü babalara da güveniliyor yani birbirleriyle ilişkisi var.

"KENDİ ÇOCUKLARIMLA SÜREKLİ OYNUYORUM... KÖREBE OYNAYACAĞIZ..."

İki ailenin 4 çocuğu karşıdaki evdeyken, anne de ortamda değilken baba: “Çocuklar sizi oyalayacağım, ben kendi çocuklarımla sürekli bu oyunu oynuyorum, haydi birlikte bir oyun oynayacağız, körebe oynayacağız.” diyor ve bir oyun başlatıyor.

ÇOCUKLARIN GÖZLERİNİ BAĞLAMIŞ... "ÇİKOLATAYI BULAN YALAYACAK!"

Çocuklardan 1 tanesi biraz sanala meraklı, aşağı yukarı 8 yaşlarındaki bir erkek çocuk bu, o bilgisayar başında, öbür odada oyuna katılmıyor ama diğer üç çocuk yani bu şahsın kendi iki çocuğu ve karşıdaki komşunun çocuğu dâhil iki kız, bir erkek çocuk. Çocuk rahatsız oluyor, tuhaf bir şey oluyor... Gözünü bağlıyor, diyor ki: “Burada bir çikolatayı bulan yalayacak.” Çikolatanın nerede olduğunu söylemeyeceğim, tahmin edersiniz, Sarelle.

"GÖZ BAĞI DÜŞÜNCE GÖRÜYOR... SARELLENİN OLDUĞU YER..."

Gözleriniz bağlı, ben bu oyunu çocuklarımla sürekli oynuyorum, çok eğlenceli bir oyun, ödül de Sarelle. Çocuğun göz bağı düştüğünde görüyor ki çok kötü bir manzara. Sarellenin olduğu bir yer, kötü bir yer. Ve bunun üzerine, ailesine bir şey söyleyemiyor, günlerce bulantı, kusma, çikolata yiyememe, onu gördüğünde felaket...

"FİZİKSEL DELİL YOK AMA AĞIR İSTİSMAR VAR"

Şimdi, bakın bu olayda fiziksel delil yok, yok ama çok ağır bir istismar var ve bu kişi “Ben kendi çocuklarımla bunu sürekli oynuyorum.” diyor. Bu bize yansıdığı zaman aile, “Biz hiçbir şekilde bildirimde bulunmayacağız.” dedi ama sonunda birtakım iknaları yaptık, bulundular.

"BUGÜN OLSA, MAHKEMEYE İNTİKAL ETMEYECEK"

Şimdi, bu noktada eğer, bu 2005 öncesiydi, ruhsal değerlendirme devredeydi, oldukça ciddi birtakım cezalara da belki hükmedildi ama şu anda bu olay ne yazık ki mahkemeye intikal etmiyor. Çünkü “Fiziksel delil yok.” deniyor ama çok ciddi ruhsal delil var. Bunun mutlaka göz önüne alınması gerekiyor yani ruhsal delillendirme, çocuk istismarında, çocuk cinsel istismarında son derece önemli yer tutuyor ve bu nedenle de olguların mutlaka multidisiplinel değerlendirilmesi gerekiyor. O nedenle de ÇİM’ler ve Çocuk Koruma Merkezlerindeki multidisiplinel ekiplerce bu değerlendirmenin yapılması, ÇİM’lerde mutlaka çocuk psikiyatrisi ve adli tıp uzmanlarının yer alması bu muayene ve değerlendirmelerde gerekiyor."

Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr