31 Aralık 2014 - 17: 7
Bugün size kültürümüze uygun ilişkiler konusunda tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Kültürümüz buna müsait. Çünkü Türkiye'de yaşayan herkes insan ilişkileri konusunda uzmandır ama uygulamada bazı aksaklıkları giderebiliriz diye düşünüyorum.
Öncelikle bu yazıyı yanlış amaçla okumayın. Bu köşede ahlakı yani nefsi öldürmeyi akıldan üstün tutarım ben. Dolayısı ile kadın erkek arası elektrik alıp verme meselesine girmeyeceğim. Kültürümüzdeki evlilik öncesi kızlık müessesi elektrik alıp vermeye uygun değildir mahalle trafosu gibi. Yani siz kimin kızına elektrik veriyorsunuz efendim? Yine delirdim. Neyse. Romantik ilişkiler üzerine de bir yazı değil bu. Çünkü siz de biliyorsunuz ki romantik ilişkiler bizim kültürümüze ve aile yapımıza uygun değil. Bunu baştan bilin. Kültürümüzde romantik yani sevme, beğenme, birbirine düşkünlük temelli ilişki kurulmaz. Romantik ilişkinin nesi eksik? Romantik ilişkide ne sözlü ne fiziksel şiddet var. Bu bir sorun mu? Evet. Neden? Bütün sosyal bilim çalışmaları aile yapımızın şiddetli ilişkiye daha meyilli olduğunu gösteriyor. Atalarımızın da dediği gibi kültürümüzde deve dikeni insan iteni sever. Yani romantik ilişki hem kültürel hem tarihsel olarak bizi bozar.
Tamam romantik olmasın da nasıl olsun? Anlatayım. Kültürümüzdeki ilişki raconunu açıklayayım bu yazımda. Öncelikle evlilik öncesi ilişkiyi beş kural çerçevesinde anlatayım:
1. Kaçan kovalanır. Eğer birisini seviyorsanız. Sakın söylemeyin ona sevginizi. Kaçın, göçün, saklanın. Çünkü kaçmak değerinizi artırır. Çünkü kimse kendisini seveni beğenmez ve sevmez ülkemizde. Sevmeyin, kaçın ki değeriniz artsın. İkinci kuralımızın ön şartı da kaçmaktır.
2. Gösterip vermeyin. Kaçan sevilir demiştim. Sanki zorlaştı durum. Hem kaçıp hem nasıl göstereceksiniz? Ben size kültürümüze uygun ilişki kolay demedim. Demem. Kaçarken göstermeniz için arkadan güzel durmanız lazım. Neyse ki ülkemizde önden güzel görünen insan sayısı az. Arkadan daha güzel olabiliriz belki.
Tamam elinizden geleni yapın. Sonuçta ben büyücü değilim. Ama ümidinizi de kaybetmeyin. Estetik bilimi ilerliyor. Konuya dönelim. Kaçarken hafiften gösterirseniz arkadan bakan hem bu gitmese iyi olurdu der, hem de siz vermek zorunda kalmazsınız.
3. Seven kıskanır. Diyelim ki hem kaçtınız hem vermediniz. Ama sizi temin ederim ki karşınızdaki insanın sevgisini henüz sınamadınız. Sevgiyi sınamak için kıskançlık düzeyine bakmak gerekir. Kaçtığınız ve vermediğiniz insanın sizi kıskandığından da emin olmanız lazım. Bu nedenle diğer kısmetlerinizden bahsedin. Yoksa yaratın. Varsa abartın. Kıskanmıyorsa bizim kültürümüze göre sizi sevmiyordur. Kıskanıyorsa doğru yoldasınız. Kıskandırmayı abartmayın çünkü evlenmeden aşk cinayetine kurban gitmeniz kültürümüze yakışmaz. Her şeyin bir yeri ve zamanı var.
4. Zorla güzellik olmaz. Aslında zorla veya rıza ile değil genel olarak güzellik bizim kültürümüze uymaz. O nedenle hiçbir koşulda güzellik yapmayın. Olur da aklınıza yapacak bir güzellik gelirse ilişki yeteneğini sınadığınız insanla ilgili bu düşünceler geçene kadar derin birkaç nefes alın. Geçer.
5. Naz. Yapın. Naz iyidir ve sabrın sınırlarını zorlar. Eğer tavsiyelerime sırasıyla uyuyorsanız, kaçmak, gösterip vermemek, kıskandırmak, güzellik yapmamak sizi şimdiye kadar naza hazırladı. Bu son darbe ile kültürümüze uygun evliliğe giden ilişkiye hazırsınız. Peki naz nasıl yapılır? Arkadaşlarınız ve tanıdıklarınızdan rica edebileceğiniz makul şeyleri düşünün. Onları ikiye katlayın. Naza hazırsınız. Ona naz yapın, ondan makul olmayan ne varsa bekleyin ve makul isteklerine de küçük reddetmelerle yanıt verin. Nazınız geçiyorsa o sizindir. Geçmiyorsa hiç sizin olmamıştır.
Bu beş testi geçen birisini bulduğunuz zaman ona iki elle sarılın. Çünkü artık kültürümüze uygun bir evliliğe hazırsınız. Şimdi ikinci evreye geçebiliriz. Birçok Batılı kültürde çevirisi bile mümkün olmayan bir şeyi bizim ailelerimiz başarırlar. Ailelerimiz bizi evlendirirler. Batıda çiftler kendileri evlenirken ülkemizde aileler çocuklarını evlendirirler. Ama bunu hak etmeniz lazım. Sınav yeni başladı. Yukarıdaki testlerden sonra ailenizin beş testini geçmeniz gerekir:
1 ailemize uygunluk testi (aileye biat etsin)
2 din ve mezhep testi (Müslüman ve Sünni olsun)
3 maddi durum testi (evi, işi, parası olsun)
4 etnik köken testi (Türk olsun)
5 kültür testi (Kültür testinin beş şartı beş t'ye tekabül eder: terlik, terlemek, teyemmüm, tesettür, takiyye).
Bu testler yapılmadan başlayan ilişkiler maalesef yürümez. Yürüse de mundar olur. Böyle riskler almayın. Bazı arkadaşlarımda bile öz kültürümüze yabancılaşma ve direniş hissediyorum. Ama ülkemiz o kadar güzel bir yer ki eğer testleri siz atlasanız bile mahalleli, tanıdıklarınız ve akrabalarınız atlamaz. Sizi ilişki konusunda yalnız bırakmazlar. Bir arkadaşım yakın zamanda bu kültürel sınavlarımızı göz ardı edip sevdiği kadınla afedersiniz anlaşarak beraber oldu. Komşularımız ve esnafımız olmasa evlenmeyi bile düşünmüyorlardı. Neyse ki komşular ve esnaf öncelikle sözlü uyarı ile sonra fiziksel teşvik ile ikna ettiler çiftimizi evlenmeleri için. Ben de çeyrek altınımı alıp gittim. Ülkemizdeki her mesele gibi bu mesele de tatlıya bağlandı. Kültürümüzü seviyorum.
