Böcek davasında flaş tutuklama kararı!

Sanıklar hakkında "kaçak" olmaları nedeniyle "tutuklama" kararı verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine "böcek" tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili davaya bakan Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Sedat Zavar, Serhat Demir, İlker Usta hakkında "kaçak" olmaları nedeniyle "tutuklama" kararı verdi.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında çalışma ofisine "böcek" tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili 13 kişi hakkında açılan davanın ikinci celsesi sona erdi. 
 
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklardan eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Şube Müdürü Zeki Bulut, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde polis memuru olan Seyit Saydam, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde Komiser Yardımcısı olan İbrahim Sarı, eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın da arasında bulunduğu 8 sanık ile avukatları katıldı.
 
Davanın müdahilleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakanlığın avukatları da duruşmada hazır bulundu.
 
Mahkeme, sanıklardan Ali Özdoğan, Sedat Zavar, Serhat Demir, Enes Çiğci ve İlker Usta hakkında, "üzerilerine atılı suçların niteliği, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve CMK'nın tutuklamaya ilişkin 100. maddesinin 2. fıkrasındaki nedenler hususunda somut olguların bulunması göz önüne alınarak", oy çokluğuyla yakalama emri düzenlenmesine karar vermişti, ancak sanıklar henüz yakalanamamıştı.
 
BAŞDANIŞMAN VARANK TANIK
 
Duruşmada, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank da 'tanık' olarak dinlendi.  Böceklerin bulunduğu sırada olay yerinde olan dönemin Başbakanlık Müşaviri Varank ifadesinde, "O tarihteki Başbakanlık Müsteşarımız Efkan Ala, arama tarama faaliyetlerinin verimli olup olmadığının kontrol amaçlı MİT Müsteşarı ile görüşmüş ve 'Sizin ekipmanlarla da bu işi yapalım' demiş. Bunu Cumhurbaşkanımıza (Erdoğan) arz etmişler. Cumhurbaşkanımız bana, MİT ekibinin başında bulunmam için talimat verdi. Konuta gidecekleri zaman başlarında dururdum" dedi.
 
Varank sözlerini şöyle sürdürdü:
 
- Ben ve başlarında B.A'nın olduğu 3 kişilik MİT ekibi Keçiören'deki ofislerden başladık. Orada 2 ofis var. Arama-taramaya 1 nolu daireden başladık. Bir süre sonra elinde anten şeklinde alet olan arkadaş sinyal tespit ettiğini söyledi. Sinyalin bulunduğumuz daireden gelmediği anlaşıldı. Yan tarafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın kütüphanesi vardı. Sinyalin, orada telefonların bulunduğu konsolun olduğu yerden geldiği tespit edildi. Çoklu priz kapatıldığında sinyalin kesilmediği, fişten çekildiğinde kesildiği belirlendi. Bir aletle, prizin röntgenini çektiler ve içinde kabloları olan düzenek çıktı.
 
"25 GÜN NİYE BEKLENDİĞİNİ MİT'E SORACAKSINIZ"
 
- Sayın Cumhurbaşkanımızın evinin altındaki kütüphanesi çok sık kullandığı bir yer değildi ama devletin güvenliği açısından çok mahrem görüşmeleri yaptığı bir yer olduğunu söyleyebilirim. Bu görüşmelerin içeriğini ve katılımcılarını ancak üç dört kişi bilebilir.

- (Böceğin alıcı taraması için 25 gün niye beklendi?" sorusu üzerine) Onu bilmiyorum. Onu MİT'e soracaksınız.
 
"ÖRGÜT ADINA YAPILAN FAALİYET"
 
Dava kapsamında ifade veren bir başka isim de Emniyet eski Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'dı. Müşteki sıfatıyla duruşmada bulunan Arslan, adliye çıkışında açıklamalar yaptı. Yasa dışı, usulsüz belgelerle dinlendiğini ileri süren Arslan, "Cumhuriyet tarihinin şimdiye kadar karşılaşmadığı bir çete tehlikesinin ne olduğunu, bu çetenin bana, ülkenin aydınlarına, askerlerine, yetişmiş insanlarına, siyasetçilerine yaptıklarının birer örneği şeklinde önünde olan, hukuksuz dinlemeler diye burada yürütülen soruşturmada, bana yapılanlarla ilgili bilgi verdim" dedi.

İBDA-C, Hizbullah, Oda Tv, Ergenekon soruşturmaları ile bazı uyuşturucu operasyonları kapsamında IMEI numarası üzerinden dinlemeler belirten Arslan şunları söyledi: 

"Bunların sadece hukuksuz dinleme değil, örgüt adına yapılan bir faaliyet olduğunu, bunların kanaatime göre örgütsel faaliyeti olarak yürütülmesi gerektiğine inandığımı yetkililere bildirdim." 
 
"ÇOK ÖZEL BİR İFADE"
 
Sanıklardan Hasan Palaz'ın avukatının Mustafa Varank'a soru yöneltirken, "dönemin başbakanı" ifadesini kullanmasına, Erdoğan'ın avukatı Ali Özkaya, "Dönemin Başbakanı ifadesi çok özel bir ifade. Silivri'de tutuklu polislerin ifadesidir, bir daha kullanmasınlar" diyerek tepki gösterdi. Avukat daha sonra Erdoğan için "Sayın Cumhurbaşkanımız" ifadesini kullandı.
 
İDDİANAME
 
İddianamede, Erdoğan'ın Başbakanlığı sırasında Resmi Konutu'nun 24 Kasım 2011-29 Aralık 2011, Keçiören'deki ikametgahındaki çalışma ofisinin ise 25 Kasım 2011-29 Aralık 2011 arasında dinlendiği belirtiliyor ve dinleme cihazlarının, 2011'de Başbakanlığın onayı ile MİT ekibinin Erdoğan'ın Keçiören'deki ikametgahı, AKP Genel Merkezi, Başbakanlık Merkez Bina ve Başbakanlık Resmi Konut'taki çalışma ofislerinde, gizli dinleme ve gözetleme sistemlerine karşı teknik arama çalışmaları sırasında, çoklu prizler içine yerleştirilmiş olarak bulunduğu kaydediliyor.
 
Sanıklardan 6'sı "Başbakan'ı siyasi casusluk amacıyla dinlemek, kamu görevlisinin özel hayatın gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaları kaydetmek" suçları yöneltiliyor ve 21'er yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar mahkumiyetleri isteniyor.
 
Sanıklardan 7'sinin ise aynı suçların işlenmesine yardım ettikleri savunuluyor.

    :

    :

    :

    :

    "Böcek davasında flaş tutuklama kararı!" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete