TÜSİAD kayyım atanması ile ilgili düzenlemenin, ticaret hayatı ve özel mülkiyet hakkı alanlarında başta olmak üzere doğurabileceği önemli riskler açısından yeniden değerlendirilmesiyle ilgili görüşlerini, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile paylaştı.

TÜSİAD, kayyım atanması ile ilgili düzenlemenin, başta ticaret hayatı ve özel mülkiyet hakkı alanlarında olmak üzere doğurabileceği önemli riskler açısından yeniden değerlendirilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti. TÜSİAD tarafından yapılan yazılı açıklamada, 13 Haziran 2016’da TBMM Başkanlığı’na iletilen “Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 34’üncü maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 133’üncü maddesi çerçevesinde kayyım atanabilecek durumların kapsamına şu suçların da eklenmesi öngörüldü:

-TCK Md. 155 güveni kötüye kullanma suçu ve TCK Md. 158 nitelikli dolandırıcılık

-Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) Md. 110’da tanımlanan; Halka açık şirketler için örtülü kazanç aktarımı suçu ve Yatırım kuruluşları, fon kurulları ve teminat sorumluları için müşteri varlıklarını kötüye kullanma ve kayıtlarda hile türünden işlemler dahil tüm suçlar

TASARIYA İLİŞKİN RİSKLER

TÜSİAD, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm şirketlerin ticari faaliyetlerini doğrudan etkileyebilecek bu tip önemli ve ağır sonuçlar doğurabilecek bir düzenlemenin, ilgili düzenleyici otoriteler ve ilgili paydaşların aktif katılımı ile uzun ve titiz bir değerlendirme sürecinden geçerek hazırlanmış olmasının gerektiğini bildirdi. Açıklamada TÜSİAD, söz konusu tasarının böyle bir süreç izlenmeksizin hazırlandığından endişe ettiklerini belirterek, tasarının şu riskleri içerdiğini ifade etti:

-“CMK 133’deki diğer suçların niteliği ile uyumsuzluk, yerindelik ve orantılılık ilkelerine aykırılık riski

-Kapsamının genişliği nedeniyle olağan ticaret hayatını olumsuz etkileme ve mülkiyet hakkını zedeleme riski

-Sermaye Piyasası Kanunu’nun kendi içindeki bütünlüğünün bozulması ve ikili bir yapının oluşması riski

-Benzer tedbir imkanlarının Sermaye Piyasası Kanunu’nda zaten halihazırda yer alması, yeni bir tedbire ihtiyaç bulunmaması

-Hukuk tekniği ve usul hükümleri açısından riskler”

TÜSİAD, konu ile ilgili olarak, Başbakan Binali YILDIRIM, Başbakan Yardımcısı Nurettin CANİKLİ, Başbakan Yardımcısı Mehmet ŞİMŞEK, Adalet Bakanı Bekir BOZDAĞ ve Ekonomi Bakanı Nihat ZEYBEKÇİ ile ayrıntılı görüşlerini paylaştıklarını da ekledi.