İsimsiz bir mektupta, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın AKP tarafından pilot bakanlık olarak kullanıldığı, kamu ihalelerinde ilginç "hediyeleşmelerin" yaşandığı ve AKP teşkilatlarındaki vasıfsız, liyakatsiz gençlerin KPSS'siz kuruma alındığı nitelikli personelin ise pasifize edildiği iddia edildi.

İşte o mektup

"Ülkede Yeni Türkiye adına yapılan/yapılacak birçok olumsuz işte pilot bakanlık Gençlik ve Spor Bakanlığı.. 

Ülke genelindeki kamu kurumlarına yayılması planlanan projeler bir süre bu bakanlıkta test edilir, tepkiler ölçülür, sonra diğer kurumlarda da uygulanmak üzere harekete geçilir.

AK GENÇLERİN LİSTESİ BAKANLIĞA GELİR

Sınavsız personel mi alınacak? Önce gençlik lideri adıyla alım yapmak için ilçe teşkilatları aracılığıyla Ak gençlerin listesi bakanlığa gelir, formalite mülakatla sınavsız KPSS’siz alım yapılır. 

Ak gençler artık bakanlığa girmiştir. Ak genç lider erkekler genelde sakallı, elinden sigara hiç eksik olmayan, elinde tesbih, çok azı kravat takan, genelde yaka bağır açık hatta önemli bir bölümü spor kıyafetle işe gelen kişilerdir.

AKP İÇİN SEÇİM ÇALIŞMALARI YAPAN PERSONEL

Sınavsız alınan Ak gençler kariyerde nasıl yükselecekler? Burada da iki çözüm yolu karşımıza çıkıyor. 
Birincisi hemen hemen herkesin bildiği, haberlere konu olan yöntem. Maaşını bakanlıktan alarak partide mesai yapma yöntemi. Seçim çalışmalarında aktif rol alırsın, yeni Ak gençlerin yetişmesine katkıda bulunursun, güvenilirliğini ve başarını ispatlarsan sosyal medyada trollük bile yaparsın.

Gelelim ikinci yönteme. Ak gençlerin içinden kamuda gelecek vaad eden kısmı Genel Müdürün, Müsteşar Yardımcısının yanında asistanlık yapar. Kendini yanında görev yaptığı kişinin Özel Kalemi (gerçekte böyle bir kadro yoktur) olarak tanıtır. Onun vereceği işleri daire başkanı ve uzmanlara iletir. Böylece Müsteşar Yardımcısı ve Genel Müdür'ün diğer idareciler ve uzman personelle olan iletişimini sağlar. 

BANA SÖZ VERİLDİ YAKINDA DAİRE BAŞKANI OLACAĞIM

Hiç kimse “Sen de kimsin” diye sorma cesaretini bulamaz. Çünkü soran ve sorgulayanların başına ne geldiğini bilirler. Kendilerine (sürgün için) hazırlanmış olan kurumdan uzak, ötekileştirmenin sembolü ek binalara gitmek istemezler. Zamanla bu durum kanıksanır. Öyle ki Ak gençlerin içinden “Bana söz verildi yakında daire başkanı olacağım” diyen bile yadırganmaz olur. Teamüllerin yok edildiği, mevzuatın bir gecede tamamen değiştirildiği bir yerde çalışıyor olmak ancak bunu gerektirir.

YAŞINI ÇOKTAN GEÇMİŞ SINAVI KAZANAMAMIŞ AMA

Ak genç olma yaşını çoktan geçmiş, yıllardır bir kamu kurumunda çalışıp da bir müdürlük sınavını kazanamamış Ak orta yaşlara da bir çözüm yolu var mı diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Onlar yıllar önce kontenjanları artırılan imam, müezzin, ve öğretmen kadrolarında yıllardır bu günleri bekliyorlar. Öğretmen dediysem de bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kadrosu olup da KPSS’den 90’ın altında alanların yıllarca atanamadığı ortamda ihtiyaçtan fazla açılan kadrolara doldurmak ve düşük puan alan Ak hocaların da girmesi için kontenjanı astronomik olarak artırılan bölümler.. 

Onlar, artık daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdürdür. Sınavsız zahmetsiz bu kadrolara geldikleri düşünülse de onlar hem geldikleri yerde olduğu gibi yeni makamlarında da büyük bir özveriyle çalışıyorlar(!). 

İHALE İŞLERİ NASIL DÖNÜYOR?

Nasıl mı? Faaliyetleri yürütecek personel titizlikle seçilir. Faaliyetleri yapacak firmalar özenle seçilerek ihaleleri alması sağlanır. İşi alacak firma ihale edilmeden önce işe başlar. İşe başlaması için doğal olarak şartnameler ve işin tüm detaylarından haberdardır firma yetkilileri. Böylece işler hızlı ve arzu edildiği gibi yapılır. Sorun çıkaran/çıkaracak personel kendini ek binada bulur. Düzene uymadıklarından hain ilan edilmişlerdir. 

Dönelim kahramanlarımıza. Günümüzde kamudan ihale almak oldukça karlı bir iştir. Karlı bir işin de isteklisi çok olur. Açık ihalenin neredeyse hiç yapılmadığı Gençlik ve Spor Bakanlığından ihale almak isteyen yandaş firmalar üst yöneticilerin yollarını aşındırıyor, odalarından hiç çıkmıyor.

Yakın bir zamanda yine bir firmanın iki yetkilisi çantasında hediye olarak(!) getirdiği dört tane Romanson kol saatiyle bir genel müdür yardımcısının odasına keyifli keyifli giderken birisi “İhale ne zamanmış soralım” derken diğeri “Boş ver oğlum. İşi alalım ihaleyi bi ara yaparlar” diyordu. 

Bu arada açık ihale neden yapılmıyor diye merak edenlere; mevzuata konulmuş olan uluslararası mahiyet taşıyan işlerde ihalelere ilişkin üst limitler üç katına kadar artırılmasına imkan sağlayan düzenleme, sonuna kadar zorlanarak, faaliyetlere uluslararası hüviyet kazandırılır böylece istenilen firmaya verilecek olan iş açık ihaleden uzaklaştırılmış olur. Bu arada işe uluslararası statü kazandırmak için birkaç yabancı uyruklu öğrenciyi davet etmek yeterli. 

BAZI PERSONELLERİ PASİFİZE ETMEK İÇİN YERLERİ DEĞİŞTİRİLİYOR

Kamu yönetiminde, devletin omurgasını teşkil eden kanunların etkinliği azaltılarak teamül de denilen devlet geleneği ve devlet hafızası sıfırlanıyor. Yıllarca konusunda eğitim almış ve çeşitli aşamaları geçerek işinde uzmanlaşmış personel küstürülerek verimsizliğe mahkûm ediliyor.

Yıllarca özveriyle çalışan, kendisine verilen işi en iyi şekilde yerine getiren, aynı zamanda kendini sürekli geliştiren, yeni projeler üreten, ülkemiz için değer oluşturan uzmanlaşmış personeli pasifize etmek amacıyla sık sık çalıştıkları birim değiştiriliyor. Yeni birime adapte olamadan tekrar birim değişikliği ile çalışma verimliliği sıfırlanıyor. Böylece profili düşük yöneticilerin yönetiminde çalışan personel ciddi bir işle uğraşamadığından yönetim zafiyeti perdelenmiş oluyor.

NİTELİKLİ PERSONELLER HARCANDI

Günümüze kadar kamuoyundan ciddi tepki almayan Spor Bakanlığında sistem mühendisliği yapanlar uyguladıkları yöntemi başarılı bulmuş olacaklar ki en son hazırlanan torba yasaya bakanlığın teşkilat yapısını ve üst yöneticilerini tamamen değiştirme imkanı sağlayan düzenlemeyi dahil etmeyi başardılar. Bu yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte yıllardır yöneticilik yapan nitelikli kamu personeli yıllar boyu ilerledikleri kariyer basamaklarının sonuna geldiler. 

Araştırmacı kadrosuna atanarak kimisi memuriyete başladığı çizgiye, kimisi de bu çizginin daha aşağısına düşmüş olacak. Yine bu yasanın yürürlüğe girmesiyle Gençlik Merkezi Müdürleri, Yurt Müdürleri, Spor İl ve İlçe Müdürlerinin görevi sona erecek. Yerlerine atanacaklarda bir kereye mahsus olarak daha önce aranan bazı özel şartlar aranmayacak. Diğer bir deyişle çalıştığı süreye bakılmaksızın istenilen kişi Gençlik Merkezi Müdürü olarak atanacak.

Kamu ile iş yapacak firmalarla çalışma sistemi kuruldu. Diğer bakanlıklar ve kurumlarda da bu sistem tıkır tıkır çalışıyor. İşe girişte aranan liyakat, işin ehli olma, çalışma alanı ile ilgili okuldan mezun olma gibi işin sıhhati açısından önemli olan özellikler artık aranmayacak.

 Kamuda çalışacakların yeni giriş kapısı Gençlik ve Spor Bakanlığı, yeni giriş yöntemi Gençlik Liderliği, yeni idareci olma yöntemi küçük bir mevzuat değişikliği.. Bu sistem hızla yaygınlaşarak diğer kurumlara da sıçrayacak. Artık Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu Genel Müdür, İlahiyatçı Emniyet Müdürü, resim öğretmeni polis, veterinerlik mezunu iç hastalıkları uzmanları görmemiz de mümkün. 

Bu sistemin zararları sistemi kuranlara ve çocuklarına da etki edecektir. Onlar da ehil olmayan çalışan ve idareciler önünde “gassalın önündeki meyyit” olmaya mahkûm olacaklar. Yol yakınken dönseler diyeceksiniz belki ama bu konuda çok yol alındı. Geri döneceklerini de sanmam. Kamu yönetiminin genlerini GDO’lu hale getirenler bir gün doktora ya da avukata ihtiyaç duyarlarsa gerçek mesleğini sormayı unutmasınlar. Kim bilir belki ameliyat olacakları doktor mahallenin eski imamıdır."

Kaynak: Haberdar