Bugün 3 Temmuz! Fenerbahçe'ye darbe girişimininde bulunulduğu gün...

 

Hatırlayalım 3 Temmuz 2011 sabahını...

 

Medyanın iki yüzlülüğüyle, daha "O" gün "şikeci"(!) ilan edildi koskoca bir camia! 

Medyanın iki yüzlülüğüyle, montajlanmış silah görüntüleriyle, Fenerbahçe "çete"(!), Aziz Yıldırım da "çete lideri"(!) gibi gösterildi! Henüz hastanede, kolunda serum takılıyken "Metris” yazıldı adres hanesine... Azılı bir suçluymuş gibi servis edilen emniyet fotoğrafları yayınlandı. Ve yayınlanan "O" fotoğrafa ödül verildi...

Yetmedi, 150-200 yıl hapis cezaları biçildi manşetlerde..

Artık milyonların sevgilisi Fenerbahçe, Terör Örgütü, Başkanı Aziz Yıldırın başta olmak üzere yöneticileri de birer Terör Örgütü Elebaşısıydı...

Bu linç kampanyası ve cadı avının baş aktörü, ikiyüzlü medyaydı. 

İki yüzlü medya, bu yöneticileri, kâh itirafçı(!) yaptı kâh intihar(!) ettirdi...

Fenerbahçe düşmanlığı ve / veya Aziz Yıldırım düşmanlığıyla hareket eden iki yüzlü medya, sporcuların alın terini de gasp etmeye çalıştı...

Medyanın bu iki yüzlülüğü öyle bir kaç gün, bir kaç hafta, bir kaç ay sürmedi. Aylarca, yıllarca sürdü. Ve sürüyor...

***

Sonra 17-25 Aralık Operasyonu oldu. AKP-Cemaat koalisyonu bozuldu. Yıllarca kolkola algı operasyonu yöneten Yandaş Medya Bloğu da çatladı. Ayrıştı ve hatta birbirlerine düştü. 

AKP Medyası, yıllarca savcılılığını yaptığı, Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi torba davalara "Kumpas" dedi. "Paralelciler tarafından aldatıldık" dedi.

Cemaat Medyası da, AKP Medyasını suçladı: Yıllarca iktidar değil miydiniz? 

Karşılıklı suçlamalar havalarda uçuştu: Yargı Darbesi! / Sivil Darbe! / Paralel Devlet! / Tek Adam İktidarı! / Kumpasçı! / Sivil vesayetçi! / Pensilvanya vesayetçileri...

***

Kumpas ortaya çıkmıştı. Ancak medyada Fenerbahçe düşmanlığı devam ediyordu...

Öyle ki; Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi torba davalara "kumpas" diyen medya bile Fenerbahçe Darbesine "kumpas" diyemedi, demedi...

Sözüm, sporda şiddetin asıl kaynağı olan, futbol görüntüsüz futbol tartışan, futbolun "F"sinden bile bilgi sahibi olmadan futbol konuşan yorumcu(!)ların cirit attığı "Haydaaa" programlarına, bu programları yayınlayan TV Kanallarına ve her gün manşetlerinde bir iki "Fener'e Şok!" haberine yer veren gazetelere değil sadece.

Bir iki vicdanlı gazeteci ve tv programcısı dışında tüm medyaya...

İki yüzlü daha doğru bir söyleyişle Yüzsüz Medya yazdı, söyledi, Fenerbahçe saldırıya uğradı!

Gittiği bütün stadlarda ıslıklandı. (Aynı "şike dava"(!)sında suçlanan Trabzon, BJK ve Sivasspor vbg... taraftarlarının da Fenerbahçe'yi şikeci diye ıslıklamaları ne yaman bir çelişkiydi)

Islıklanmakla kalmadı Fenerbahçeli futbolcularının üzerine taş atıldı, bıçak atıldı. Fenerbahçe Şubeleri tahrip edildi. Takım otobüsüne silahlı saldırı düzenlenerek katliam girişiminde bulunuldu...

Bu saldırıların tetikçileri henüz bulunmadı. 

Ancak biz azmettiricilerini biliyoruz. Yani, Fenerbahçe'yi "kimin uçurumdan ittiğini, kimin de tutmadığını" biliyoruz.

Yüzsüz Medyayı da tanıyoruz! 
 

#3TemmuzuUnutmadık