​'Sır küpü' Hakan Fidan kaçtı

Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan köşesiden eski MİT müsteşarı Hakan Fidan'ı patlama noktasına getiren olaylar zincirini yazdı.
Takan yazısında Hakan Fidan milletvekili olarak MİT müsteşarlığı döneminde ki başarısızlıkları unutturmaya çalışacağını iddia etti. Ahmet Takan, eski MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın yürüttüğü İmralı görüşmelerinin başarız olduğunu başarısızlıkları sadece bununla kalmadığını MİT'in yürüttüğü Suriye ve Mısır politikasınında başarızlıkla sonuçlandığına dikkat çekti.

Takan'a göre rayından çıkan çözüm süreci yoluna oturursa Hakan Fidan siyasi figür olarak yoluna devam edecek aksi bir durumda ise başarısızlık Kandil'in üzerine atılarak unutturulmaya çalışılacak.

İşte Ahmet Takan'ın Yeniçağ gazertesindeki o yazısının ilgili bölümü;

Çözüm sürecinin en önemli aktörü Hakan Fidan, Recep Erdoğan’a istifasını sunmadan önce yakın çevresine şunları söylüyordu;

“Abdullah Öcalan, *egosantrik bir kişilik. Her şeyde merkeze kendini koyuyor. Kandil ile arasının açılmasını istemiyor. Kandil’in isteklerini, kendisininkiymiş gibi açıklıyor. Her açıklamasını, mesajını ciddiye almayın. Kandil bile çoğu zaman söylediklerini dikkate almıyor.”

Evet!.. Öcalan’ı öve öve bitiremeyen AKP’nin kozmik odasına bu sözler ve beraberinde yapılan  “can sıkıcı”  değerlendirmeler bomba gibi patlıyordu. Sonrasında da malum istifa süreci.
“Başbakan”  Ahmet Davutoğlu ve mini kabinenin hafta başından bu yana yaptığı güvenlik zirveleri ve İmralı heyetleri ile duyurulan-duyurulmayan görüşmelerde ise çıkmaz bir türlü aşılamıyordu. Çünkü, ortada Kandil’den kovulan bir heyet ve de HDP içinde de var olan büyük görüş farklılıkları vardı. Hükümet kaynaklarından pompalanan  “Kandil yan çiziyor”  açıklamaları da ileride ne olur ne olmaz kaygısıyla tezgahlanıyordu. Zerk edilen  “Fidan’dan gerçekçi yaklaşımlar” da ekstra mahiyetinde.

Üst üste yapılan çözüm süreci toplantılarından ne sonuç çıktı?.. Benim, Hükümet kaynaklarından aldığım bilgilere göre, yerinde sayıyorlar ve  “çözüm sürecini bozan taraf biz olmayalım”  pozisyonunu korumakta  ısrarcı bir görüntü çizmeye çalışıyorlar.

Bu sıcak aktüel bilgilerden sonra  “küp” ün çatlama sürecini şöyle bir hatırlamakta da fayda var!.
Terör örgütü PKK ile 2009 yılında Oslo’da başlatılan müzakerelere dönemin Başbakanı Erdoğan’ı temsilen Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak katılan Hakan Fidan, daha sonrasında ise Emre Taner döneminde MİT Müsteşar Yardımcısı olarak Habur skandalında boy gösterdi. Taner sonrasında MİT’in başına geçen Fidan döneminde, TSK’nın terörle mücadelesini bitiren  “Uludere Operasyonu” yaşandı. Bu operasyonun istihbaratını veren MİT, TSK’nın bu tarihten sonra PKK’ya yönelik operasyonlarının durdurulmasına neden oldu. 2010 yılından itibaren aktif bir şekilde MİT Müsteşarlığı’nı üstlenen Hakan Fidan, PKK’ya en büyük zayiatların verildiği 2012 yılının son aylarında İmralı’ya giderek sözde  “Çözüm/Barış”  sürecini başlattı. PKK ile yapılan müzakerelerde örgütün yurt dışına çıkacağı ve silah bırakacağı bilgisi kamuoyuna verildi. Ancak geçen 2 yılı aşkın sürede örgüt ne yurt dışına çıktı ne de silah bıraktı, tam tersi terör bölgesinde paralel devlet yapılanmasına gitti. Tüm bunlar yaşanırken, Fidan’ın sayısız kere gittiği İmralı’dan  “Çözüm Süreci” nde kopma noktasına gelindiğinde kamuoyuna ’rahatlatıcı’açıklamalar yapılarak çözülme süreci gözlerden kaçırılmaya çalışıldı.

Çok kısa özetin yanında bir de Hakan Fidan’ın üstlendiği Suriye’de Esad’ı devirme ve benzer Mısır faaliyetlerini ekleyelim.

Skandallar ve başarısızlıklarla dolu gerçekten çok yorucu bir trafikte son çare olarak sığınılan ve sorumlulukların unutulacağı sanılan milletvekili dokunulmazlık süreci... Ve hâlâ hayata geçirilmeye çalışılan kurnaz hesaplar;  “çözüm süreci, olur da rayına oturursa, siyasi figür olarak devam eder...”
Anlayacağınız;

“Sır küpü”  kaçtı!..

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

    :

    :

    :

    :

    "​'Sır küpü' Hakan Fidan kaçtı" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ