Serbest Dolaşım

29 Mart 2016 - 06:30
Geçtiğimiz haftasonu Ankara’nın canlı alışveriş merkezlerinin birinin otoparkından çarşıya giriyorum. Güvenlik görevlisi çantamı açıp içindekileri göstermemi istedi. “Göremezsiniz,” dedim, “x-ray cihazınız nerede?”
 
Nazik görevli üstelemeden “Haklısınız; fakat emir yeni geldiği için cihazları henüz kuramadık,” diye yanıtlayınca çantalardan birini açıp bomba taşımadığımı ispat ettim. Diğerine bakan olmadı.
 
İşlerimi bitirdikten sonra otoparka inmek için çarşıya bu kez ön kapıdan girmek istediğimde yine aynı taleple karşılaşınca, ön kapıdaki görevliye aynı soruyu sordum. “Cihaz filan yok,” diye çıkıştı. “Cihaz yoksa çantamı açmak zorunda değilim,” dedim. “Açmazsanız çarşıya giremezsiniz,” dedi.
 
Arama kararları olup olmadığını sordum. Yok. Zaten özel bir şirketin görevlisinin değil, emniyet mensubunun arama izni olur. Emniyet veya vilayet gerekli görürse güvenlik firmasını yetkilendirir.
 
Her neyse... “İçeride işim yok, beni içeri almıyorsanız otoparkınızdaki arabamı getirin” diyerek anahtarı uzattım. Söylene söylene “geçin beyefendi, geçin” dedi. Bu arada yanımdaki arkadaşım, bırakın sırtındaki çantayı açmayı, kendisi bile güvenlik cihazından geçmeden girdi. Fark eden oldu sanmayın.
 
Memleketin her yanı hukuksuzken, orman kanunları işletiliyorken biraz bilinçli hareket edip posta koyan elini kolunu sallayarak her yere girebiliyor, biliyoruz. Geçmişte hangi bakanlığın makam katlarına nasıl girdiğimi bilahare anlatırım.
 
Milyonlarca lira ciro yapan bir çarşının üç kapısı için cihaz koymaktan tasarruf etmesine mi, güvenliğin göstermelik işletildiğine mi, arabanın “yüklü olup olmadığına” bakan kimsenin olmadığına mı yanmalı?
 
Yoksa evden çıkıp üç sokak öteye giderken asayiş sorgulamasından geçmeye alıştığımıza mı? Başbakanımız Avrupa’ya vizesiz seyahat rüyaları görürken mahallede vizesiz dolaşamaz duruma geldik.
 
***
 
Terör üzerine çalışan her sosyal bilimcinin ilk tümcesi bu olur: Terör ve güvenlik zafiyetleri, her zaman kural koyucunun (yani devletin) daha katı kurallar koymasına hizmet eder. Bir memlekette terör olayları artıyorsa peşi sıra istibdat yasaları hazırlanıp insan haklarının törpülenmesi kimseyi şaşırtmaz.
 
Mahallede hırsızlık vakaları arttığında çarşı bekçisinin düdüğü sık ötmeye başlar; memlekette bomba patladığında “yöneten” zümrenin avazı sıklaşır.
 
Yurdumun altına döşenen mayınların Muhteremin tek adam rejimine giden yoldaki baskıcı kurallara meydan bırakacağını biliyorduk. Peki ya Paris, Lübnan, Belçika ya da Pakistan’daki patlamalar?
 
Yerellerde “tek adama” giderken dünya genelinde de “tek devlete” doğru mu gidiyoruz?
 
Vizesiz seyahat edeceğiz deyip vizeye ihtiyaç bile duyamayacağımız denli seyahatlerimizden mi ödün vereceğiz?

    :

    :

    :

    :

    "Serbest Dolaşım" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    https://twitter.com/KarsiGazete