13 yıldır uygulanmakta olan BES sistemine katılım oranı bu yıl geçtiğimiz yılın Ocak-Haziran dönemine göre yaklaşık %30 azalmış durumda. Bireysel Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre Geçen yıl ocak-haziran döneminde 467 bin 556 kişi sisteme girerken, bu yılın aynı döneminde bu sayı 148 bin 689 kişi birden azalarak 318 bin 867’ye geriledi. 

Sisteme girişlerin azalması ve tasarruf oranlarının istenilen seviyeye gelememesi, BES’e zorunlu katılım çalışmalarını hızlandıracağa benziyor. 

Üzerinde çalışılan taslak yasalaşırsa şunlar olacak:

50 kişinin üzerinde çalışanı bulunan işletmelerde 45 yaşın altında olan ve BES’i bulunmayan herkes bu sisteme dahil edilecek. Asgari ücretle çalışanlar da dahil emekçilerin ücretinden zorunlu BES için her ay 100 TL kesilecek.

Sisteme katılım 6 ay zorunlu olacak, 6 ay sonunda isteyen sistemden ayrılabilecek.

Devletin %25 oranındaki katkısı devam edecek ama patronlardan herhangi bir kesinti yapılmayacak. BES’e dahil olabilecek 14 milyon çalışanın cebinden ayda 1.4 milyon para çıkacak. Bir başka deyişle, işçinin geleceğini güvence altına alma ideali ile kurulan sosyal sisteme, işçinin emeğine son aşamada sahip olan patronun payı olarak alınan girdi, patrona bağışlanacak.

Anayasaya göre devlet her yurttaşına sosyal güvenlik hizmetini sağlamakla yükümlü. Hali hazırda kullanılan sosyal güvenlik sistemi için emekçilerin maaşından kesintiler yapılıyor. Şimdi hem yük olarak gördükleri bu kamusal zorunluluktan kurtulmak hem de sermayeye yeni bir kaynak yaratmak amacıyla zorunlu BES kesintisi yapmaya hazırlanıyorlar. Tıpkı işsizlik sigortası fonunda yapıldığı, kıdem tazminatı fonuyla amaçladıkları gibi. Devletin yerine getirmek zorunda olduğu sosyal güvenlik hizmetini tamamen piyasanın eline bırakmanın yolu yapılacak.