"Suriye'den gelen misafirlerimizin çocuklarından 8 bini oturma izni ve geçici kimlik numarası almış olan bizim kendi okullarımızda düzenli eğitimlerine devam ediyorlar. 70 bini 11 ilde kurulmuş kamplarda kurduğumuz okullarda eğitimini sürdürüyorlar. 71 bin 500 kişi de değişik vilayetlerimizde belediyeler, valiliklerimiz, sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen okullarda eğitimlerini görüyorlar. Demek ki 150 bin civarında Suriyeli öğrenci şu anda Türkiye'de eğitim görüyor. Bizim hesaplarımıza göre bunun dışında 200 bine yakın henüz eğitime alınamamış çocuklar olduğunu tahmin ediyoruz. Bu eğitim gören çocuklara kamplardaki okullarda Suriye'den gelen öğretmenler Suriye müfredatına göre eğitim veriyorlar. Bunlar 12'nci sınıfı bitirdikten sonra olgunluk sınavını başardıkları takdirde lise mezunu addediliyorlar ve kontenjan dahilinde üniversitelerimize de kabul edilebiliyorlar. 

Bunun dışında birinci sınıftan itibaren bu okulların hepsinde haftada 5 saat zorunlu Türkçe dersi veriliyor bu çocuklara. Dolayısıyla 150 bin civarındaki Suriye'den gelen misafirlerimizin çocuklarına aynı zamanda Türkçe'de öğretiyoruz. Uluslararası camianın da bu konuda elini taşın altına koyması beklenir, ama bugüne kadar UNICEF'in sınırlı katkıları dışında uluslararası camianın doğrusu bu konularda çok ciddi bir katkısı olmadı. Türkiye'nin son bir ay içerisinde hatta 3 günde aldığı Suriyeli misafir sayısı, bütün Avrupa ülkelerinin olayların başladığı günden beri aldıkları mülteci sayısından daha fazla. Bütün Avrupa ülkelerinin aldığı 139 bin civarı sanıyorum. Türkiye 300 bine yakını 3 günde aldı. Dolayısıyla Türkiye bu konuda kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor. "