RUSYA UKRAYNA'NIN DOĞUSUNA GİDERSE...

Beyaz Saray ise, Rusya'nın, ister açık ister gizli olarak Ukrayna'nın doğusuna girmesi halinde bunun gerginliği çok ciddi biçimde artıracağı uyarısında bulundu.

"GÖSTERİCİLERDEN BAZILARI PARAYLA TUTULMUŞ"

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, yaptığı açıklamada, "Ukrayna'da hafta sonunda meydana gelen gerilimi artırıcı adımlardan endişe duyuyoruz ve bunları Rusya'nın Ukrayna üzerinde artan baskısının bir sonucu olarak görüyoruz. Rus yanlısı gösterici gruplarının, doğudaki Kharkiv, Donetsk ve Luhansk kentlerinde hükümet binalarını ele geçirdiğini gördük ve bu göstericilerin bazılarının yerel halktan değil, parayla tutulduğuna dair güçlü deliller var." diye konuştu.

"RUSYA'NIN GAYRETLERİ SONA ERMEZSE, GERGİNLİK ÇOK CİDDİ BİÇİMDE ARTAR"

"Eğer Rusya, ister açık ister gizli olarak doğu Ukrayna'ya girerse bu gerginliği çok ciddi biçimde artırır" diyen Carney, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve hükümetini, "Ukrayna'yı istikrarsızlaştırmaya yönelik tüm gayretlere son vermeye" çağırdıklarını belirtti.

Carney, ABD'nin, "durumun kızışması halinde Rus ekonomisinin sektörleri üzerinde ilave yaptırımlar uygulamaya hazır olduğunu" kaydetti.

UKRAYNA HÜKÜMETİYLE MÜZAKERE ÇAĞRISI

Ukrayna sınırındaki Rus askerlerinin varlığından kaygı duyduklarını ifade eden Carney, Rusya'yı, sınır bölgesinden bu askerleri çekmeye ve doğrudan Ukrayna hükümetiyle müzakerelere başlamaya çağırdı.

ABD, RUSYA, UKRAYNA VE AB ARASINDA GÖRÜŞME YAPILACAK

Öte yandan, Ukrayna'nın doğusundaki gerginliği yatıştırma çabası kapsamında Ukrayna, Rusya, ABD ve Ab arasında 10 gün içinde bir görüşme yapılacağı bildirildi. Abd Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasındaki telefon görüşmesinde, 10 gün içinde Ukrayna, Rusya, ABD ve Ab arasında doğrudan görüşmelerin yapılması üzerinde konuşulduğunu kaydetti.

Psaki'nin verdiği bilgiye göre, Kerry, görüşmede Lavrov'a, ABD'nin Ukrayna'nın doğusundaki kentlerde yaşanan gelişmeleri "büyük endişeyle" izlediğini ve bunların spontane gelişen olaylar gibi görünmediğini aktardı.