Tanımayan, bilmeyen yoktur sanırım.

Kendisini defalarca görmüşlüğüm,
cemaat üyesi olmamama rağmen
defalarca sohbetinde bulunmuşluğum
var.

Evlerimiz karşı karşıyaydı.

Onun tanıdığı birkaç ismi ben de tanırım.
Her ne kadar o beni bire bir tanımasa da
kendisine hayranlığım vardı.

Hapishaneye girdiğinde defalarca:
“Adama ayıp ettiler” demişliğim de var.

İlahiyat bilgisi yüksek biri Cüppeli Ahmet.

Ancak son zamanlarda bakıyorum da,
o da esen rüzgara ayak uydurmuş.
                  ***
Her gün yeni şoklar yaşıyoruz.

X cemaati Y cemaatine kıl,
Z cemaati B cemaatine gıcık…

Orada burada “alimim” diyen soytarılar
kısmına girmeyeceğim bile…
                  ***
Neyse muhabbete sirke dökmeyelim,
konumuz Cüppeli Ahmet Hoca…

Sosyal medyada gezerken gördüm.
Saadet Partililer paylaşmıştı.

Cübbeli Ahmet önce şunu dedi:
“Herifin biri çıktı bakara makara demiş.
Ya Rab El Alemin ve ya Hayren Nasirin ve
Ya Hayrel Fatihin ben ne yapacağım nereye
gideceğim ben Kuranımızla alay ediyorlar.
Dinimizle alay ediyorlar. Bakara’ya makara
diyor. Takara diyor. Öbür Gazeteci ordan
diyor salla bi ayet Bakara’da çok ayet var
salla bir ayet Bakara’da çok ayet var beş de
altı da salla ben çakıyom bir tane diyo.
Ya Rab El Alemin ne adamlara kaldık ne işlere
kaldık ne belalara kaldık. Dinsizi donsuzu
giriyor aramıza Müslümanlardan
faydalanmak için.”

Sonra şunu dedi:
“Bakara suresiyle alay eden şahıs
tabii ki bizi rahatsız etti. Biz bunu aylar
evvelce aylar evvel ilk zamanda beyan ettik.
Fakat bu şahsın kendisiyle alakalı bir şeydir.
Bunun hükümetle ne alakası var. Şimdi
hükümet de bundan rahatsız. Ahmet Davutoğlu
Beyefendi’nin arkasını döndüğüne şahit olduk.”
 
Şunu da demişti:
“Adam Kuran’ın Bakara Suresi’ne makara
dedi hala adamla oturanlar kalkanlar var.
Hala adamla muhabbet edenler yüzüne
gülenler var. Allah beni muhafaza etsin.
Yani samimi söylüyorum dünya bir araya
gelse acaba bana ne teklif etseler ne şantaj
yapsalar, Allah beni büyük konuşmaktan
muhafaza etsin yani Bakara suresine makara
diyen bir insanın suratına bakabilir miyim
acaba güleç yüzle bakabilir miyim ve onunla
oturabilir miyim acaba?

Ve yine şunu da söylemişti:
“Bu kişi baş sağlığı İsmail Hoca Efendi’nin
vefatı münasebetiyle taziye için İsmail Ağa’ya
gitmiş. Gidebilir yani adamın kendi görüşü
şimdi orada onu kabul etmişler. Yani diyelim
kovacak halleri yok. Gelen başsağlığına geldim
hadi çık git dışarı. Hani onların da bunu normal
değil veya demesini bekleyemeyiz. Tabii bir
ortam olabilir başın sağ olsun dostlar sağ olsun
felan felan bunlar normal şeyler.”
                  ***
Yahu Ahmet Hoca şu kıvırma işini
sana hiç yakıştıramadım doğrusu.

CHP’li Önder Sav vardı. Hatırlarsın.
Hacca gitmek isteyen yaşlı bir adamla
dalga geçmişti: "Bakarsın Muhammed orada
bırakmaz seni. Buraya göndermez. Sen yine de
şey yapma" gibi cümlelerle alay etmişti.

Ama herkes olayı tüm CHP’ye mal etmişti.
Kişisel bir söylem bir hata yüzünden bir parti
yerinde sayarken, kişisel bir söylem bir
günahtan dolayı diğer bir parti yükseldikçe
yükseldi.
                  ***
Cesurca çıkışların yüzünden seni sevmiştik.
Korkusuzca konuşmandan dolayı sana
hayrandık.
 
Bari sen yapma…

Benim ne sana, ne Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’a ne de Egemen
Bağış’a ne AKP’ye, ne de diğer parti ve
kişilere, ne düşmanlığım ne de kinim var.

Doğru bildiğinden şaşmamak
gerekir değil mi?

Bak ne demiştin bir gün:
“Bu ilimler niye konuşuluyor,
niye anlatılıyor. Eşek dokuz türlü yüzme
biliyor denize düşüyor hepsini unutuyor
boğulur.  Nerde lazım yüzme çeşitleri.
Nerde tatbik edilecek. Bu kadar vaaz
dinliyorsun. Konuşuyorsun ediyorsun.
Sonra sıkıştığın zaman bir yere geldiğin
zaman hemen yan çizersen ne olacak bu din?
Ona bir şey demeyelim buna bir şey demeyelim
şuna kötü olmayalım bu bir şey demesin.
Ölüm korkusu bir yerini kıracağız diyen de
yok ha. Sadece beni herkes beğensin olur mu
bu din. Onun için tahsile geliyorsunuz anlamaya
dinlemeye geliyorsun amel için olsun. Tatbik için
olsun tatbik nerde lazım yerinde lazım. Her şeyin
bir yeri gelir o zaman doğruyu söyleyebilmek lazım.
Orda kim sana ne diyorsa aldırmamak lazım.
Doğru bildiğinden geri durmamak lazım.”

Bir de ne diyordun Hocam;
Bunlar kıyamet alameti kıyamet alameti.

Hakikaten haklısın…