Boğaziçili olmaktan utandım

22 Aralık 2014 - 14:55
Ülkemizin genel olarak başarılı insanlara garezi var arkadaş. Hele düşünen, üreten insanlara başka türlü garezi var. Ahmet Altan roman yazar söverler. Elif Şafak roman yazar söverler. Orhan Pamuk roman yazar söverler. Ee neyi beğenmediniz diye sorsanız verebilecekleri tek cümle cevapları yoktur. Hatta sövdükleri insanların kitaplarından açıp bir tek sayfa okumuşlukları da yoktur. Ama iş sayıp sövmeye gelince en başarılısı bu insanlar olurlar. İşte bu ülkede bu insanlar da bir yerden başarılı oldular ya, benim de garezim tuttu bu tayfaya.

***

Yok, neymiş efendim Orhan Pamuk Boğaziçi Üniversitesi’nde konuşma yapamazmış. Yok efendim Nazım Hikmet Enstitüsü açılışına Orhan Pamuk yaraşmazmış. Ulan bu ülkede Nazım gibi edebiyatçı yetişti de biz mi çağırmadık! Yetişmedi diye de adamı mezarından kaldırıp getiremezdik ya. Bu radikal zihniyetler, farklı fikirlere, inançlara zerre kadar söz hakkı vermeyen kafalar Nazım’ı bu ülkeden kovdu. Hala da Nazım’ın kemiklerini sızlatmaya devam ediliyor.

***

Boğaziçi Üniversitesi her ne kadar özgürlükçü duruşuyla ön planda olsa da zaman zaman radikal çıkışlarıyla herkesi şaşırtıyor. Son günlerde yaşanan Orhan Pamuk’un konuşmasına izin verilmemesi okulun özgürlükçü yanını zedeleyen olaylardan sadece bir tanesi. Her ne kadar birileri tarafından fikirleri onaylanmayan insanlar da olsalar herhangi bir konuda, bu okulda herkesin görüş beyan etme, konuşma yapma hakkı vardır.

***

Boğaziçi’ne Mescit

Okulun özgürlükçü duruşunu zedeleyen bir başka konu da 2012 yılından itibaren devam eden ve Müslüman öğrencilerin talebi olan ibadetlerini yerine getirebilecekleri ufak bir mescit idi. Ancak Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ilk geldiği yıllarda bu konuyla ilgili görüşme randevusu dahi vermemişti. Mescide, Güney Kampus’ta hakikaten ihtiyaçtı. Dindar arkadaşlarım, 10 dakikalık ders aralarında koştura koştura kampus yokuşunu çıkıyor, abdestini alıp namazını kılıyor ve ardından aynı hızla saat başı başlayan sıradaki derslerine yetişmeye çalışıyorlardı. Hiç değilse dersin ilk 15 dakikasına yetişemiyorlardı. Halbuki dini inançlarını, özgürlüklerini yaşamak isteyen bu insanlara yurt binalarından biri kadın diğeri erkek ibadet odaları olarak sadece 2 oda ayırabilirlerdi. Bu karar gecikmiş olsa da Gülay Hanım’ın bugünlerde Güney Kampus’a mescit açma kararını takdirle karşılıyorum. İnanç özgürlüğü adına olumlu bir adım daha atılmış oldu.


    :

    :

    :

    :

    "Boğaziçili olmaktan utandım" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI