İmralı Heyeti: Yazık ederler

Sırrı Süreyya Önder: “İmralı’ya izin vermeyeceklermiş, yazık ederler, buna kimsenin hakkı olduğunu düşünmüyoruz."
İmralı heyetinde yer alan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “İmralı’ya izin vermeyeceklermiş, yazık ederler, buna kimsenin hakkı olduğunu düşünmüyoruz. Elimizde müzakere gibi kıymetli bir zemin varken ve henüz buna geri dönüş koşulları tamamen ortadan kalkmamışken hepimizin borcu o zemine üstelik mutabık kaldığımız zemine yeniden müracaat etmek olmalıdır, bunu hükümet içtenlikli bir uyarı olarak değerlendirmelidir bizim bu açıklamamızı” dedi. 

İmralı heyetinde yer alan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, önceliklerinin Çözüm Süreci olduğunu belirterek, “Yeni anayasa çözüm sürecinin bir ardılıdır, öyle olmak durumundaydı, çözüm süreci yeni anayasanın bir parçası değildir. Şöyle bir tatlı su kurnazlığına hiç gerek yok; ‘biz bu meseleyi yeni anayasa ile birlikte ele alacağız’ bu karşının zekasını aşağılamak, dalga geçmek ve bu meseleyi bilinmez bir geleceğe ötelemek anlamına gelir” dedi.

İmralı heyetinde yer alan HDP Grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder TBMM’de basın toplantısı düzenledi.

İmralı heyeti adına konuşan Önder, Çözüm Süreci çalışmalarının 7 ayı aşkın bir süredir tamamen akamete uğramış durumda olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Öcalan üzerinden tümü yalan psikolojik harp oyunları yapılmaktadır. Erdoğan ile başlayan mutabakatın reddi tavrı, Dolmabahçe’de karşımızda oturan hükümet yetkililerinden Başbakan’a kadar sirayet etmiş, fotoğraflarda ve kayıtlarda sabit olan görüntüler, tüm dünyanın gözünün içine bakılarak maalesef akıl dışı bir şekilde reddedilmiştir.

Bunun için hükümet ve devlet iradesinin savaş uçaklarının sorti sayılarına değil, Dolmabahçe mutabakatının demokrasi sayfalarına geri dönmesi gerektiğini belirtmek isteriz.

Barışın kapısını aralayacak anahtar İmralı’da Sayın Öcalan’ın çalışma masasının üzerinde durmaktadır.”

-“AB’NİN İLERLEME RAPORLARINDAKİ ŞERHLERE İHTİYACIMIZ YOK”-

AB İlerleme Raporu’na ilişkin soruya Önder, “AB’nin ilerleme raporlarındaki şerhlere ihtiyacımız yok. Bu ülke kendi olanakları içerisinde kendi yapılarıyla kendi muhataplıklarıyla bu meseleyi çözebilir” yanıtını verdi.

-“HDP KURUMSAL BİR KİMLİK OLARAK BU SÜRECİN MUTLAKA İÇERİSİNDE YER ALMAK DURUMUNDADIR”-

“Çözüm Sürecinin ismi değişti, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Önder, “Biz isimler üzerinden yapılacak bir spekülasyonların içinde olmak istemiyoruz. Ama HDP kurumsal bir kimlik olarak bu sürecin mutlaka içerisinde yer almak durumundadır. Bakmayın piyasadaki tezviratlara, bu savaşa başka bir mazeret bulamadıkları için bu tür temelsiz ve ciddiyetsiz isim tartışmalarını gündemleştirmek istiyorlar. Biz gerçekliğe duyduğumuz saygı ve sorumluluk anlayışımız bu meseleyi isimler üzerinden tartışmaktan vazgeçmemiz gerektiği noktasındayız” dedi.

“Muhataplar çoğaltılmalıdır” ifadesini kullanan Önder, “Ama bunu yapacak en son kesim sanırım koruculuk müessesidir” dedi.

-“TATLI SU KURNAZLIĞINA HİÇ GEREK YOK”-

“Yeni anayasa ve çözüm süreci arasında nasıl bir bağ görüyorsunuz?” sorusuna da Önder, “Yeni anayasa çözüm sürecinin bir ardılıdır, öyle olmak durumundaydı, çözüm süreci yeni anayasanın bir parçası değildir. Müzakere esastır, anayasa bu müzakere sürecinde oluşacak mutabakatların pratiğe geçirilme zemini olacaktır. Şöyle bir tatlı su kurnazlığına hiç gerek yok; ‘biz bu meseleyi yeni anayasa ile birlikte ele alacağız’ bu karşının zekasını aşağılamak, dalga geçmek ve bu meseleyi bilinmez bir geleceğe ötelemek anlamına gelir” dedi.

“Önceliğiniz çözüm süreci yani” sözüne Önder, “Tabii ki, bizim önceliğimiz anlamında değil rasyonolite bunu gerektirir” yanıtını verdi.

-“KARA SAVAŞINA GİRİŞMEK FALAN BUNLAR MALİHÜLYADIR”-

“Sayın Davutoğlu, IŞİD’e karşı bir kara harekatı yapılması gerektiğini söyledi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da Önder, “Bu bir yoldur, sonu da hüsrandır, korkarım ki helak edecekler. Bu yol yol değildir, sonu hüsrandır çünkü herkes kendi gübresi kadar bostan ekmek durumundadır uluslararası politikada. Siz böyle savaş hezeyanları ile çıkarsanız yola Ortadoğu gibi bir coğrafyada toplumsal maliyeti çok ağır olur. Bu Suriye’de savaşın bir tarafı olmak kara savaşına girişmek falan bunlar malihülyadır” dedi.

-“İMRALI’YA İZİN VERMEYECEKLERMİŞ, YAZIK EDERLER”-

İmralı’ya gidiş konusundaki bir soruya Önder, “İmralı’ya izin vermeyeceklermiş, yazık ederler, buna kimsenin hakkı olduğunu düşünmüyoruz. Elimizde müzakere gibi kıymetli bir zemin varken ve henüz buna geri dönüş koşulları tamamen ortadan kalkmamışken hepimizin borcu o zemine üstelik mutabık kaldığımız zemine yeniden müracaat etmek olmalıdır, bunu hükümet içtenlikli bir uyarı olarak değerlendirmelidir bizim bu açıklamamızı.”

-“BİR HÜKÜMET YETKİLİSİ BU HABERLERLE KENDİLERİNİN BİR İLGİSİ OLMADIĞINI TARAFIMIZA SÖYLEDİ”-

“Öcalan’a atfen birkaç gündür yayınlanan haberler var, siz yakın zamanda Öcalan’a ulaşabildiniz mi?” sorusuna Önder, “Biz sadece yanındaki arkadaşların görüşçülerinden mektuplarından edindiğimiz izlenimler var. Onun dışında elimizde bir bilgi yok. Fakat bir hükümet yetkilisi bu haberlerle kendilerinin bir ilgisi olmadığını tarafımıza söyledi. Bir kamu diplomasi adı altında bir psikolojik harp enstürmanı devrede, bir algı operasyonu devrede” diye konuştu.

    :

    :

    :

    :

    "İmralı Heyeti: Yazık ederler" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete