CHP'nin Suruç raporu hazır

Raporda, katliamla ilgili istihbarat ve güvenlik zafiyetine dikkat çekiliyor.
CHP heyetinin bölgede yaptığı incelemelerin ardından hazırladığı “Suruç Katliamı ve IŞİD Tehdidi Hakkında Değerlendirme Raporu” yayımlandı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, 219 sayfadan oluşan rapora ilişkin yazılı açıklama yaptı. Suruç saldırısının ardından Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Sezgin Tanrıkulu’nun başkanlığıda 15 milletvekilinden oluşan bir heyetle Suruç’a gittiklerini belirten Özel, yaşanan katliamın bütüncül bir değerlendirmesini yapmak, benzer terör faaliyetlerinin bir daha yaşanmasını engellemek ve CHP’nin önerilerini paylaşmak üzere bu çalışmayı yaptıklarını kaydetti.

-“550 MİLLETVEKİLİNE ULAŞTIRILACAK”-

Raporun Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na da sunulduğunu ifade eden Özel, konuyla ilgili TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdıklarını anımsatırken, toplantı öncesi raporun 550 milletvekiline de ulaştırılacağını kaydetti. Özel, “CHP devamlı olarak Türkiye’nin önemli toplumsal meselelerinin çözüm zeminin TBMM olduğunu söylüyor. Hazırladığımız bu raporda da ‘Yaşanan travmanın boyutu ve eylemlerin devam etme riski dikkate alındığında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olağanüstü olarak toplanması ve acilen bir Araştırma Komisyonu kurulması önem arz etmektedir’ denilmektedir” ifadelerini kullandı.

-RAPORDA İSTİHBARAT ZAFİYETİNE DİKKAT ÇEKİLİYOR-

CHP heyetinin olayın hemen ardından edindiği izlenimlere ve yaralıların ifadelerine yer verilen raporda, patlama öncesinde güvenlik ve istihbarat zafiyetinin söz konusu olduğuna dikkat çekiliyor.

Gençlerin sabah saat 5.45 sularından itibaren otobüslerle Suruç’a giriş yapmaya başladıkları, sabah erken saatlerde gelen otobüslerde arama yapılmamasına karşın daha sonra İstanbul ve Diyarbakır’dan gelen otobüslerin Suruç girişinde durdurularak otobüstekilere üst araması yapıldığı ve getirilen yardım malzemelerinin araçlardan indirilerek incelendiği belirtilen raporda şu tespitler yer alıyor:

-“ARAMALAR OYLAMA AMAÇLIYDI”-

“Saldırıdan yaralı olarak kurtulan yurttaşlarımızın izlenimine göre, yapılan arama gerekli güvenlik tedbirlerini almaktan ziyade gelenleri oyalama ve vakit geçirme amaçlı olmuştur.

Basın açıklaması sırasında resmi kıyafetli asker ya da polis herhangi bir güvenlik görevlisine rastlanmadığı da yaralılar tarafından CHP heyetine ifade edilmiştir. Kültür merkezindeki ve girişindeki aramaya HDP’li yetkililerin izin vermedikleri ifade edilmiştir. Bu kabul edilebilir bir ihmal olarak görülemez. Gerek önleyici, gerekse adli aramalar mahkeme kararıyla yapılır ve aranacak kişinin rızasına bağlı değildir.

-“PATLAMANIN ETKİ ALANINDA HİÇBİR GÜVENLİK GÖREVLİSİNİN BULUNMAMASI DİKKAT ÇEKİCİ”-

Yaralıların ifadesine göre basın toplantısı Kültür Merkezi’nin sol tarafında hilal biçiminde toplanılarak yapılmıştır. Patlama basın açıklamasının sonuna doğru, topluluğun orta noktasında gerçekleşmiştir. Basın açıklamasının yapıldığı alanda güvenlik önlemi alınmaması, patlamanın etki alanı dahilinde resmi ya da sivil hiçbir güvenlik görevlisinin bulunmaması dikkat çekicidir.

-“ALANDA HİÇBİR GÜVENLİK ÖNLEMİ YOK”-

Şehre girişte gençlere karşı uygulanan aramanın, basın açıklamasının yapıldığı alanda tekrarlanmadığı anlaşılmıştır. 19 farklı ilden 300 kadar gencin ilçeye geleceği günler öncesinden herkes tarafından bilindiği halde basın açıklamasının yapılacağı alan civarında hiçbir güvenlik önleminin bulunmayışı şaşırtıcıdır. CHP heyetinin neden olay yerinde güvenlik tedbiri alınmadığına dair sorusu üzerine, olaydan önceki gece İlçe Kaymakamı ile HDP İlçe Eşbaşkanlarının toplantı yaptığı ve bu toplantıda HDP’li yöneticilerin ‘Siz karışmayın, biz sakince hallederiz’ dediği Kaymakam tarafından heyete ifade edilmiştir.”

-“PATLAMANIN ARDINDAN GAZ BOMBASI”-

CHP’nin raporunda, patlamadan sonra da bir kaos ortamının yaşandığı belirtilerek, “Olay yerine ilk ambulans patlamadan yaklaşık 10 dakika sonra gelmiştir. Patlamanın ardından yoldan geçen sivil araçlar durdurularak yaralılar taşınmaya çalışılmıştır. Görgü tanıklarının anlatımına göre bu sırada durdurulan bir sivil polis aracından halka doğru gaz sıkılmış, yaralılar taşınırken de halka gaz bombası atılmaya devam edilmiştir. Bir sivil polis tarafından havaya ateş açıldığı görgü tanıklarınca ifade edilmektedir” denildi.

-“MİT’İN HABERİNİN OLMAMASI MÜMKÜN DEĞİL”-

Raporda, heyetin ziyaret ederek bilgi aldığı Suruç Belediye Başkanına göre de Suruç’a yönelik bir eylemin uzun zamandır beklendiğinin ifade edildiği belirtildi. Raporda, “MİT’in bu durumdan haberinin olmaması mümkün değildir. Heyetin ilçedeki izlenimi halkın tedirgin olduğu ve Suruç’un kendi sessizliğine gömüldüğü yönündedir. Bazı vatandaşlar tarafından, çadırkentlerin IŞİD militanlarının eğitim kampı olarak kullanıldığı ve sabah 5.30 sularında kampa girişlerin olduğu iddia edilmektedir” değerlendirmesinde bulunuldu.

Olay anında yapılan herhangi bir güvenlik kaydının olmadığı da kaydedilen raporda, “Mevcut Mobese kameraları olay yerini görmemekte, olay yerini gören Kültür Merkezi kameraları ise olay anında çalışmamaktadır. Toplumsal infiale neden olan bu tip olaylarda güvenlik kameralarıyla ilgili daha önce de çeşitli sorunlar yaşanmıştır. Bu sorunların birçok olayda tekrarlanıyor olması düşündürücüdür” denildi.

-“PATLAYCILAR BENZERLİK GÖSTERİYOR”-

Heyetteki milletvekillerinin Cumhuriyet Başsavcısını ziyaretinde kendilerine verdiği bilgiye göre, ölü sayısının 31 olduğu ve olayın canlı bomba ile gerçekleşmesi ihtimalinin kuvvetli olduğu belirtilen raporda, “Olay yerinde hayatını kaybedenlerin cesetleri incelendiğinde bu 31 kişiden birinin bombanın etkileri itibariyle canlı bomba olabileceğinin düşünüldüğü belirtilmiştir. Patlayıcının C4 ve TNT ile hazırlanmış ve etkisini artırmak amacıyla bilyeyle güçlendirilmiş bomba olduğunun, Diyarbakır’daki saldırıda kullanılan patlayıcılara benzerlik gösterdiğinin tespit edildiği, delil tespit işlemlerinin 25 kişilik kriminal ekiple devam ettiği, mevcut verilere ve bombanın türüne göre saldırının IŞİD tarafından gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu ifade edilmiştir” değerlendirmesi yapıldı.

-“SİYASALLAŞAN MİT GÖREVİNİ YERİNE GETİREMEDİ”-

Raporda, 2011 yılından itibaren IŞİD’e en büyük lojistik desteğin Türkiye’nin denetimsiz sınırlarından sağlandığı savunuldu. “Türkiye’nin bugüne kadar sürdürdüğü yanlış Suriye politikaları, “Reyhanlı’da 52, Cilvegözü Sınır Kapısında 13, Niğde’de iki yurttaşımızın öldürülmesinde olduğu gibi, son olarak Suruç ‘ta yaşanan katliamın da asli nedenlerinden biridir” denilen raporda, Bölge halkında tedirginlik hakimdir. Sınırın öte tarafında devam eden çatışmaların bölgeye taşınması ihtimali ürkütücüdür” ifadeleri yer aldı.

Olayın gelişimine neden olan temel faktörlerden birinin de istihbarat zafiyeti olduğu vurgulanan raporda, “Siyasallaşan MİT’in son zamanlarda gerçekleşen diğer saldırılarda olduğu gibi, Suruç patlamasında da görevini etkin biçimde yerine getiremediği görülmektedir. Sınır güvenliğindeki bu zafiyet hem IŞİD’in sınırdaki geçişlerini kolaylaştırmakta hem de ulusal güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir. İlk anda eşzamanlı patlama olarak açıklanan Kobane’deki patlamayla ilgili ikna edici bir bilgi halen alınamamış görünmektedir. Ayrıca iki canlı bombanın olabileceği yönündeki bilgiler de yeterince aydınlatılamamıştır” denildi.

-“IŞİD TÜRKİYE MEVZUATI BAKIMINDAN TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNE EKLENMELİ”-

Raporda, IŞİD tehdidine karşı çözüm önerilerine de yer verildi. TBMM’de kurulacak araştırma komisyonun yanı sıra, hükümetin IŞİD’le etkin mücadele edileceği yönünde irade beyan etmesi gerektiği kaydedildi. “IŞİD Türkiye mevzuatı bakımından da terör örgütleri listesine eklenmelidir” denilen raporda, “Suriye sınırındaki kontrolsüz durum, acilen sona erdirilmeli ve sınır güvenliği sağlanmalıdır. Türkiye’den Suriye’ye yapılan silah sevkiyatı durdurulmalıdır. Türkiye’nin Suriye politikası yeniden ele alınmalı, sınır güvenliği ve bölgesel barışı ön plana çıkaran yeni bir yaklaşımın benimsenmelidir” önerileri sunuldu.

-“ETKİN VE TEK ELDEN SORUŞTURMA YAPILMALI”-

IŞİD eylemlerine katılan birçok kişinin aranan, izlenen, kişiler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, “çok vahim ihmallerin”, hatta “göz yummaların” olduğu şüphesinin ortaya çıktığı ifade edilen raporda, bu nedenle özellikle önleyici dinlemeler hakkında tüm ülkeyi kapsayan etkin bir soruşturma yapılması gerektiği belirtildi. Raporda, “istihbarat birimleri arasında kopukluk olup olmadığının TBMM Tarafından araştırılması, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonuna kendiliğinden inceleme yapma yetkisi tanınması ve suç iddialarının birden fazla Cumhuriyet Savcılığının yetki alanına girdiği gözetilerek, birleştirilebilir nitelikteki soruşturmalar birleştirilerek tek elden hızlı ve etkin bir soruşturma yapılması” istendi. 

Kaynak: ANKA

    :

    :

    :

    :

    "CHP'nin Suruç raporu hazır" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete