Arınç: Bazı söylemlerimiz halkta ters tepti

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonuçlarına ilişkin olarak, "Bazı söylemler ters tepti. CHP, MHP, HDP açısından ters tepenler var" dedi.
Arınç '7 Haziran'da balkon konuşması sırasında yüzünüz çok asıktı' sorusuna da cevap verdi. Arınç, "Aslında balkona çıkarken de birileri ikaz etti, abi yüzünüz biraz gülsün dedi. Çabalamama rağmen böyle bir görüntü vermişsem içimin dışına aksetmesidir" diye konuştu.

CNN Türk'te Hakan Çelik’in hazırlayıp sunduğu Hafta Sonu Keyfi programında konuşuyor.

Başkanlık modeli rafa kalktı mı?

Seçim sonuçlarını doğru okumalıyız. 4 parti Meclis’e girdi. 4 parti girince de Ak Parti çoğunluğunu kaybetti. 258 başarıdır, birinci parti olmak başarıdır. 13 yıllık serüvende ilk defa tek başımıza iktidar olamıyoruz. HDP’nin barajı aşmasıyla herkesin HDP başarılıdır demesi gerekir. Seçim kampanyamın çoğunu o bölgede yaptım.

CHP ve MHP açısından bir başarı yok. En azından MHP için şunu söylenebilir. Senin çıkardığın vekil sayısı kadar HDP de çıkardı. Ben seçim kampanyam boyunca bu partilerin tek başına iktidar olma şansı yok dedim. Her birisi istedikleri oy oranını alsalar tek başına iktidar olamayacaklar. Gayeleri koalisyon yapmak.

Senden iyisi yok ama sen de kusurlusun. Olabilir. Ben de insanım. Partizanlık yapmış olabiliriz, hata yapmış olabiliriz. Bana hatamı söylersen ben de yanlışlarımı düzletirim. Sen benim kulağımı çek ama yine beni tek başına iktidar yap dedim. 3’ü ancak iktidar olabilecek sayıya ulaşıyor. 78 milyon insan icraat bekliyor, memur maaş bekliyor. Hükümetsiz olabilir mi? Peki kurun hükümeti o zaman? Elbette bir hükümet kurulacak.

Hükümet kurulamadı. Demokrasilerde kabahati kendinde bulmamız lazım.

Hangi olaylar kırılma yarattı?

AK Parti’nin kendi içinde yaptığı tahlilleri ekran önünde konuşmak durumunda değilim. Başbakanımız balkon konuşmasında yaptığı konuşmada bu sonuçları yorumladı. MYK üyeleri ile bakanlarla toplantı yaptı. Ben en az 1.5 saat sayın Başbakanımız lütfetti, bildiklerimi kendisine arz ettim.

Çok önemli görüşmeler oldu. Sayın Başbakanımızın bunlardan yararlandığını biliyorum. 73’ten beri her seçimin içindeyim ben. 80-86 arası siyasi yasaklıydım. 87’den itibaren her seçimde adaydım.

Seçim atmosferinin, halka size bakışının, sizin yüzünüze gülüp gülmemesinin bir anlamı vardır. Siz ortamı görerek bu seçimin sonucu böyle olacaktı diyebilirsiniz. Ben özel değerlendirmelerimi parti kurullarında yaptım. İçeride gerekli olan yerlerde şurada şurada bunlar vardı diye söylerim.

‘BALKON KONUŞMASINDAKİ FOTOĞRAFLAR’

(Kızgın olduğunuz söyleniyor sorusuna)  O kadar da değil. Poker face dedikleri bir şey mi vardır. Ben içimdekini dışarıya yansıtıyorum. Aslında balkona çıkarken de birileri ikaz etti, abi yüzünüz biraz gülsün dedi.

Çabalamama rağmen böyle bir görüntü vermişsem içimin dışına aksetmesidir. Ben tekrar iktidar olacağız diye bekliyordum.

290 vekil ile hükümet olma imkanı yakalayacağımızı düşünüyordum. Bütün sistem HDP’ye barajı aştırmak üzerine kurulmuştu. Ben bir siyasetçi olarak ne Kılıçdaroğlu’nun ne CHP’nin yüzde 25’i aşacağını görmedim. MHP için en fazla 17 koydum. Bu partiler iktidara hazırlıklı partiler değil. HDP’yi aştırmak suretiyle…

Oy oranı artıyor ama partilerin sayısı arttığı için biz daha az vekil çıkarıyoruz. 3 petinin de desteğiyle ve şüphesiz başka desteklerle de baraj aşıldı. Çıplak gözle bakıp da küçümsemek de doğru değil. Batı’daki illerde de gönüllü oylarının arttığını görüyoruz. Şöyleydi böyleydi diye bir partiyi nefret objesi haline getirmek de doğru değil.

‘HAÇLI İTTİFAKI SÖZÜ YANLIŞ’

Haçlı ittifakı ifadeleri yanlış. Bunlar olmaz. Bu siyasi partiler düşmanımız değil rakibimiz. Düşmanlık yaparak oy toplamak mümkün değil. Bir düşman psikolojisiyle belli bir kampa gitmenin, onları aşağılamanın o seçmen tabakasında karşılığı olmaz.

Eğer HDP barajı aşmasaydı CHP yüzde 30’u geçseydi, MHP yüzde 20’yi geçseydi buna rağmen AK Parti 311 vekille iktidardı. Parlatıldı, cilalandı, ön plana çıakrıldı bu partinin barajı aşması için üzde 10.1’e razı parti yüzde 13’le barajı aşmasıyla bugünkü tablo ortaya çıktı. Olanda hayır vardır. Milletin takdiri böyle olmuştur.

‘BAZI SÖYLEMLERİMİZ HALKTA TERS TEPTİ’

Bazı söylemler ters tepti. CHP, MHP, HDP açısından ters tepenler var. Bizim de bazı söylemlerimizin halkta karşılık bulmadığını söyleyebilirim.

GÖKÇEK’LE KAVGA

Bunu maksatlı olarak kullanmak isteyenler var. Söz ağızdan çıkar. Bunun sonuçlarına da katlanırsınız. Aramızda hoş olmayan bir tartışma geçti. Faili de ben değilim. Toplantıdayken önüme tweetler getirdiler.

Bu zat benim hakkında çok çirkin, çok yakışıksız… Şaşırdım ve üzüldüm. Birkaç saat geçti. Zannettim ki birileri bunu ikaz edecek ve bu tweetler silinecek özür dilenecek. Ama hoşlarına gitmiş ki.. ama bunu yazdıranlar varsa eminin bu adama darbe vurdum diyenler de vardır. Çok konuşup hiçbir şey söylemeyen insanlardan değilim.

Öncesinde Başbakan’a sordum. Bunu muhatap alma, yanlış yapmış. Yanlışlığın hesabı bir şekilde sorulur, üzerinde durma dedi. Sonra da birkaç bakanlar ayak üstü konuştuk. Sen kimsin o kim muhatap alma dediler.

Peki dedim ama çıktım saygısızlıktır dedim. Eşini de severiz hanımla birlikte. İnsan kendine hakim olabilmeli ama bu adam beni paralelci olmakla suçluyor, beni ailemden vuruyor bu adam dedim.

17-25 Aralık olduktan sonra bunların ne yaptıklarını gördükten sonra irtibatımızı kestik. Hizmet hareketine iyi gözle bakanlara sempati duyduk ama devleti ele geçirmeye çalışanlara sempati duymadık.

Ben ibreti alem olsun diye bir şey söylemem lazım dedim. Onlarla arası iyiydi. 2009 ve 2014’te adaylığına karşı çıktığımda o cenahtan 2009’da Gülerce ve Harun Tokak, 2014’te de Cemil Koca geldiler bana ‘Melih bey devam etsin,, bu hizmetler yürür’ falan dediler. Ben yine kanaatlerimi ifade ettim.

Partinin kararı Gökçek olunca arkasında durdum. Oyumu vermedim. Onun için oy da topladım, seçim çalışması yaptım. Bu yapıyla ilişkileri olmuştur, parsel parsel Ankara’da yer vermiştir dedim. Hiçbir cümlemde 8 Haziran’da açıklayacağım diye bir sözüm yok. Ben paralel yapı denilen yapı ile iyi ilişkilerim oldu.

17-25’ten sonra ilişkilerimi kestim. Hiçbir zaman maddi ilişkim olmadı. Param yok ki vereyim. Olsa belki verecektim. Arsaları verdi, Tayyip beyden zılgıt yiyince iptal etmeye kalktı. Gazetelerde de neresi nereye verildi de çıktı. 8 Haziran’dan sonra yolsuzluk dosyası açıklayacağım demedim.

AK Parti kurulduğunda bu kişi AK Parti’ye karşı, Tayyip Erdoğan’a karşı en büyük düşmanlığı yaptı. AK Parti’ye son gelenler arasındadır. Ona paralel yapıyla ilgili seçim sonuçlarını onlarla kazandın, beni itham etme, kendine bak edim.

Yapılan işler hukuka aykırıysa yargı ne yapacaksa yapar. Bu konuda konuşmama kararı verdim. Bundan sonra kimse bana Gökçek’le ilgili soru sormasın. Yolsuzluğun ardına herkes düşebilir. Yargı da biliyordur. Siyasal eleştiri de yapmayacağım bundan sonra.

SİYASETEN YOK ETMEYİ DÜŞÜNMÜŞTÜM AMA GEREK KALMADI

Davutoğlu ile bununla ilgili konuşmalarımız oldu. ‘Gerekeni yapacağım’ dedi. Kendisiyle konuştu. Davutoğlu ile konuşmuştum geçenlerde seçim sonuçlarıyla ilgili. Güya benden sonra o gelmiş.

Hiç bu işle ilgili olduğunu sanmıyorum. Balkonda onu görünce çıkmamışım, o gidince çıkmışım falan. Vallaha balkonda kim vardı diye bakacak durumda değilim. Böyle bir şey yok. Aramızdaki ihtilaf bu kadar yakışıksız benzetmelere girmemeli.

Ben birilerinin masasında meze olmak istemem. Partimi düşünürüm. Yolsuzluk var diyenlerin gazeteleri, minik kuşları var. Bir yerlere yaranmak için beni kullanan birini siyaseten yok etmeyi düşünmüştüm. Ama gerek kalmadı.

Seçim sonuçları önemli bir göstergedir. Tahlilleri içinde de sebeplerden birisi belediye başkanı ya da başkanları olabilir. Belediyelerde olan bitenler, başkanların performansı da mutlaka dikkate alınmalıdır.,

HİÇBİR ELEŞTİRİ YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM

O günkü konuşmamın dışında 8’inden sonra söyleyeceğim her şey siyasal anlamda eleştiri olacaktı. Siyasal eleştiri yapmanın topluma, bizlere ve partime katkısı olmayacağını gördüm. Hepimiz hakkında toplum karar verecek. Ben kendi açımdan hiçbir eleştiri yapmayı düşünmüyorum. Kamuoyunun takdirine arz ediyorum.

Ben de görüştüm. Başbakanımız görüşemedi ama telefonlaştı. Hatırlar soruldu. Mesele kişisel olmaktan çıktı. MGK Siyaset Belgesi’nde Şahısların ötesinde legal görünümlü illegal faaliyetler olgusu çıktı.

Kişisel olarak Ahmet’i Mehmet’i değil bu yapılanma işçinde yer almış insanların hukuk içerisinde sürece dahil edilmesi lazım. Bütün hükümetlerin varlık sebebi olarak buna sarılması lazım. Gülen cemaati değil sadece her türlü oluşumda dikkate dilmeli. İkinci bir yapılanma olmamalı.

CHP iktidar olsa da olmamalı. Bir köyde iki muhtar olmaz. Mücadele devletin bekaası mücadelesidir. Türkiye’ye iadesi yargı sürecidir. Karşımızda ABD olacaksa ya da başka ülke oalcaksa hem kendi yasasına hem bizim yasamıza hem de Türkiye’de tartışma konusu olup olmayacağına bakacaktır

FUAT AVNİ’NİN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORUM

Fuat Avni’nin kim olduğunu bilmiyorum. Bilsem söylerdim. İyi şeylerle hiç meşgul olmadıklarını söylüyorum. Savundukları kitleye de zarar veriyor. Paralel yapının elemanı gibi çalışıyor. Tek kişi de olabilir, grup da olabilir. Bildik diye ilan atan gazeteler oldu ama olmadı. İnternet dünyası sınırsız ve sorumsuz bir dünya.

DERİN DEVLETİN FAAL OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM

Hüda-Par legal bir partidir. HDP ve PKK ile karşı karşıya gelmeleri mümkün oldu. Dindar Kürtler arasında siyaset yapmak isteyenlere örgütün müsaade etmeyeceğini de biliyorum. Biz şiddet ve silah boyutunda kesinlikle izin vermeyeceğiz. Derin devlet izi aransın ama geçmişte olduğu gibi bu dönemde faal olduğunu düşünmüyorum.

    :

    :

    :

    :

    "Arınç: Bazı söylemlerimiz halkta ters tepti" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete