KARŞI GAZETE | DETAY HABER

‘Beyaz Toros’ tehdidinden sonra Davutoğlu mektupla da ‘istikrar’ tehdidi yaptı.

Gelin Davutoğlu’nun mektubundaki yalanları paragraf paragraf ortaya koyalım:

Mektubun ilk paragrafında Davutoğlu; 2002 yılı öncesi koalisyon hükümetinden, krizden, enflasyonun baş edilemediği, TL’nin değer kaybettiği, demokrasinin yerlerde sürüldüğü, baskıların ve yasakların artarak en temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini söyleyerek AKP’nin tek başına iktidara gelmesi gerektiğini savundu.
 

Dream (Rüya) politikalarla ülkeyi ‘Derin Strateji' bataklığına sürükleyen Davutoğlu anlaşılan o ki hala hayal âleminde…

Türkiye siz tek başınıza iktidardayken;

- Enflasyon tavan yaptı, işsizlik çift haneyi gördü, ülke krize sürüklendi

-Siyasi hırslarınız uğruna yaptığınız hukuksuzluklar doğrultusunda dolar yükseldi, TL tarihinin en büyük değer kayıplarından birini yaşadı.

- Keyfi uygulamalarınızla hukuku ayaklar altına alıp demokrasiyi linç ettiniz.

-Hırsızlığınız ve yolsuzluklarınız ortaya çıkınca, onları örtme uğruna demokrasiyi hiçe sayarak temel hak ve özgürlükleri gasp ettiniz!

- Yaşanan katliamları örtmek, faili meçhullerin ortaya çıkarılmasını engellemek ve cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunu örtmek için; basına, kamu kuruluşlarına baskı ve yasaklar getirdiniz!

Davutoğlu mektubun ikinci paragrafında olayı daha da dramatize edip; hastanelerde hastalanıldığını, sınıfların 60 kişi olduğunu, duble yolların olmadığını (!) sadece zenginlerin uçağa binebildiğini yazıyor.
 

Türkiye siz başına iktidardayken;

-Sağlık sisteminin içi boşaltıdı. Bu sefer sadece hasatalar değil, doktorlar da isyan eder hale geldi.

-Bakanları ve yönetmelikleri sürekli değiştirerek eğitim sisteminin içini boşalttınız.

-Övündüğünüz duble yollar, kalitesiz malzeme kullandığınızdan defalarca çöktü!

-Gelir dağılımı adaletsizliğinden ötürü zenginler sadece el değiştirdi, halk yine fakir kaldı.Uçağa halk değil,dün ağzı açlıktan kokarken yandaşlıkla zengin olanlar biniyor!

Davutoğlu üçüncü paragrafta ise 7 Haziran sonra koalisyonun muhalefet partilerince kurulamadığını ve oyunun parçası olarak muhalefetin teröre göz kırptığını öne sürdü.

7 Haziran sonrası gerçekte olan;

-400 vekili alamayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na koalisyon şartı olarak ‘Yolsuzluk dosyasına dokunma’yı öne sürdü.

-AKP göstermelik koalisyon görüşmeleri yaptı

-Davutoğlu IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar’ dedi ve IŞİD geldi Ankara’nın göbeğinde canlı bomba patlatarak Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamını gerçekleştirdi.

- AKP, “Ankara Katliamı kimin işine yarıyorsa arkasında o var” dedi. Ardından “Ankara Katliamı sonrası oylarımız yükseldi” dedi.

-Meclis’te AKP'nin elleri ‘uykuda öldürülen polislerin araştırılmasını’ engellemek için havaya kalktı.

Davutoğlu, bunca gerçekler halkın gözünün önünde yaşanmışken eğer bu yalanlara kendisi kanıyorsa, hayal dünyasında kurduğu ‘Dream politikalarla’ kendisine mutluluklar.

Çünkü reel hayatta Türkiye’nin artık bu yalanlarla kaybedecek vakti de kalmadı sabrı da!

Tüm bu tabloda Davutoğlu evet;

Demokrasiye, huzura, hukuk ve adalete, barış ve kardeşliğe kurduğunuz pusu ve tuzakları bozmak bizim elimizde!

1 Kasım’da sandığa git ve bu yalanlara son ver Türkiye!
 
İşte Davutoğlu'nun o mektubu...



KARSIGAZETE.COM.TR