Mersin Girişimci İşadamları Derneği (MERSİNGİAD) tarafından Hilton Otel’de düzenlenen 2015 Altın Kale Ödülleri töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ekonomisinin 12 yıllık performansını değerlendirdi. Temel ilkelerin güven ve istikrar olduğunu anlatan Babacan, “Bu iki kavram yerinde değilse, ekonomide ilerleme mümkün değil. Güven denince kuşkusuz akşamdan sabaha oluşmuyor. Ortaya koyduğunuz planları uygularsanız güven o kadar hızlı oluşur. Güven kadar önemli bir kavram da istikrar. Türkiye’deki siyasi istikrar ekonomideki başarılarımızın da en önemli temel sebeplerinden biri. Siyasi istikrar öngörülebilir olunca, ekonomide uygulama daha kolay oluyor. Siyasi istikrarın riske girdiği dönemlerde ekonomi olumsuz etkilenebiliyor. Bir önemli konu yine ekonomide büyümenin kaynağı. Bizim modelimizde ekonomide büyümenin kaynağı hep özel sektör oldu. Devletin görevini biz düzenleme, ön açma olarak gördük. Arzu edilen noktaya henüz gelemedik, halen yatırım ortamıyla ilgili sorunlarımız var. Yerel yönetimlerin iş dünyasıyla olan ilişkisinde sorun var. Üniversite sanayi işbirliği arzu ettiğimiz kadar güçlü değil. Tüm bunlar önümüzdeki dönemin çalışma alanları. Hükümet olarak 2023 hedeflerini gözeterek yeni programlar, eylem planları açıklıyoruz. Cari açığın azalacağı, ekonominin daha iyi olacağı enflasyon bakımından daha iyi olacağı bir yıl olacağını düşünüyorum” dedi.

TÜRKİYE MAKUL BİR BÜYÜMEYE SAHİP

Türkiye’nin geçmişe göre daha makul ve istikrarlı bir büyüme sürecinde olduğunu kaydeden Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

“Gezi olaylarıyla başlayan 17-25 Aralık operasyonlarına dayanan bir süreç yaşadık. 2 seçim yaşadık. Suriye’deki iç savaş evrimler geçirdi. Irak’ta istikrar oluşmadı. Rusya ile Ukrayna gerginliği düşünülünce jeopolitik ortam Türkiye için çok elverişli değildi. ABD Merkez Bankası’nın para politikalarını sıkılaştırmaya başlamasına rağmen, Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. Güneydoğu Asya’da gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızı 2014′te Türkiye’deki büyüme hızının altında. Latin Amerika’ya bakıyorsunuz, ortalama büyüme hızı Türkiye’nin altında. Türkiye geçmişe göre bakınca memnun olmadığımızı ama içindeki şartlarımıza bakınca istikrarlı ve makul diyebileceğimiz bir büyümeye sahip. Türkiye’de istihdamın artması kuşkusuz büyümeyle ilgili ama işgücü piyasasındaki yapısal orunlarımızı çözmemiz de önemli. İşsizlik oranlarımızı aşağı çekmemizi zorlaştıran en önemli konu.”

EKONOMİNİN SAĞLIKLI BÜYÜDÜĞÜNÜ SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Kredi hacmi bakımından Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyüdüğünü söylemenin mümkün olmadığını belirten Babacan, şunları söyledi:

“2015 için koyduğumuz açık hedefi yüzde 1,1. Avrupa’nın en düşük oranlarından biri. Bankacılık düzenlemeleriyle ekonominin sektörel konularda ne yönde ilerlemesi gerektiğini belirleyecek çalışmalar var. Kredi hacminin yüzde 35-36 gibi yüksek oranda büyüdüğü bir dönemde, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyüdüğünü söylemek mümkün değil. Gereğini yapmazsanız ekonomide balonlar dediğimiz patlayabilecek riskler oluşur. 2011′de başlattığımız makro ihtiyadi tedbirlerle kredinin kontrollü artmasını sağladık. Yüzde 16′ya indi son bir yılda kredi hacmindeki artış, tüketici kredisinde yüzde 7-8 oranında halkımız geliriyle orantılı harcama yapsın. Bankaları KOBİ kredilerine yönlendirdik. Tedbirle son 1 yılda kredi hacmi yüzde 15-16 artarken, KOBİ kredilerinde artış yüzde 25. Ticari kredilerin yüzde 20 arttığını görüyoruz.”

Babacan konuşmasının ardından Altın Kale Ödülüne layık görülen isimlere plaketlerini takdim etti.