Oscar ödülleri dağıtıldı. En iyi film dalında Oscar Heykeli, yönetmenliğini Tom McCarthy'nin yaptığı "Spotlight"a gitti...

Sanat-Film eleştirmeni değilim. Bu yazımı da, Oscar ödüllerini tartışmak için yazmadım. En İyi Film Oscar'ı alan ve gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, bir kilisedeki tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe Gazetesi yazarlarının çabalarını konu etmesi açısından yazıyorum...

Gazeteye yeni atanan genel yayın yönetmeni Marty Baron, ayağının tozuyla Spotlight ekibini, 30 yıl boyunca düzinelerce çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan bir rahip hakkındaki iddiaları araştırmakla görevlendirir. Ve olaylar böyle gelişir...

Eee? "E"si şu:

"Spotlight" filminin "Oscar" aldığını öğrenince aklımdan neler, neler geçti? Öncelikle Yeşilçam'ın 1966 Yapımı, başrollerini Ayhan Işık ve Sevda Ferdağ'ın paylaştığı, yönetmenliğini Ertem Göreç'in yaptığı "Kanun Benim" filmi geçti. Sonra da Medya tarihimiz...

Ne alaka? Anlatayım:

21. YY'dan önce Ülkemizdeki gazete ve TV Haber Merkezlerinde de bu filmin kahramanları gibi 'Spotlight" ekipleri vardı. Ve bu özel haber ekipleri bazı karanlık olayları aydınlatmaya çalışırdı...

Örneğin 2003'e kadar ShowTV Haber Müdürlüğü yaptığımda benim de 3 Özel Haber Ekibim vardı. Bu ekiplerimle, irili ufaklı yüzlerce karanlık olayı aydınlattık. Belki de bunlardan en önemlisi, rüşvet aldığı iddia edilen iki üst düzey bürokrata canlı yayında rüşvet vermekti. 2001 yılındaki bu haber hala arşivlerde durmaktadır...

Sonra AKP hükümet oldu. Bu haberler azalmaya başladı. AKP iktidarını sağlamlaştırdıktan sonra ilk yaptığı işlerden biri de medyayı dönüştürmek oldu. Gazete ve TV Haber Merkezlerinden gerçek haberciler tasfiye edildi. Yerlerine cahil ve biatçı elemanlar getirildi. -Bir kaç Gazete ve TV Haber Merkezini tenzih ederim- orta okul mezunlarının Genel Yayın Yönetmeni, konuşmayı bilmeyenlerin spiker, kitap okumayanların köşe yazarı, eski dansözlerin magazin sorumlusu, büfecilerin TV yapımcısı yapıldığı medyanın genelindeki yöneticilerin eğitim ve mesleki tecrübelerini tek, tek yazsam ağlarsınız...

"Bitaraf olan bertaraf olur" diyerek Medya bertaraf edildikten sonra -zaten hukuk devleti değildik- kanun / yasa devleti olmaktan da çıktık...

Başka ne olabilirdi ki? Medyanın olmadığı, her türlü denetim mekanizmalarının devre dışı bırakıldığı bir düzende bırakın hukuku, yasaya ne gerek var?

Hal böyle olunca, Devletin zirvesi, yeminine sadık kalmaz ve çoğunluğu kendi zamanında çıkmış yasalara bile uymaz! Muhtarlara, kaymakamlara "Gerekirse yasa, tüzük ve yönetmelikleri tanımayın" der.

O da yetmez,
"Parlamenter Sisteni buz dolabına kaldırdık" der.
"90 yıllık enkazı kaldırıyoruz" der.
"Anayasa Mahkemesi'nin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum" der.
Yani "Kanun Benim" der...

O vakit, onlarda The Oscar goes to Spotlight.
Bizde The Oscar goes to Kanun Benim.

Haydi Hayırlı Seyirler...