Erdoğan'dan flaş açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütlerinin üstlendiği eylemleri bile devletin, hükümetin, hatta şahsımın üzerine yıkmaya çalışacak kadar izanını, hatta haysiyetini kaybedenler olduğunu görüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Silahı bırakmayan terör örgütüne bir kere bile şiddetin çözümün yolu olmadığını söylemeye cesaret edemeyenler, bugün operasyonlara karşı çıkıyor. Biz çözüm sürecini hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Bunlar, çözüm sürecini filan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse, şu anda bu buzdolabındadır” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e Devlet Şeref Madalyası Tevcih Töreni’nde yaptığı konuşmaya, “TSK’nın çeşitli kademelerinde yürüttüğü görevini son 4 yıldır Genelkurmay Başkanı olarak sürdüren Orgeneral Necdet Özel ile gerek Başbakanlığım, gerekse Cumhurbaşkanlığım döneminde yakın mesai içinde olduk. Özel’e, TSK’nın anayasa ve hukuk devleti içerisinde görevini yürütmesi hususunda gösterdiği hassasiyet sebebiyle ayrıca teşekkür ediyorum” sözleriyle başladı.

TSK’nın her türlü kısır tartışma ve haksız ithamdan uzak bir şekilde görevini yürütebilmesine önem verdiklerini söyleyen Erdoğan, şunları ifade etti:

“Son dönemde yaşadığımız hadiseler, ülkemizin güçlü bir orduya olan ihtiyacını bir kez daha göstermiştir. Geçtiğimiz 12 yılda savunma sanayimizi geliştirmek için sarf ettiğimiz çabaların ve bu konudaki hassasiyetimizin en büyük şahidi TSK mensuplardır. Türkiye’ye ve milletimize yönelik saldırılar, çok farklı kaynaklardan ve çok farklı biçimler altında gelebiliyor. Bunların bir kısmı en başından tespit edilebiliyorken, bir kısmını ancak daha sonra fark edebilmek mümkün oluyordu. ‘Paralel devlet yapılanması’ adını verdiğimiz örgüt, bunun son örneğidir. Paralel devlet yapılanmasının, TSK içinde yol açtığı sıkıntıların çözümü için de Genelkurmay Başkanımızla işbirliği içinde olduk. TSK’nın tüm unsurlarıyla görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesi konusundaki çalışmalarımızı yeni Genelkurmay Başkanımızla da birlikte sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanlığı ile birlikte taşıdığım başkomutanlık görevimi layıkıyla yerine getirmenin de gayreti içerisindeyim. Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırıdan beri yeni bir terör dalgasına maruz kaldık. Suruç’taki terör eyleminde 33 kişi hayatını kaybetti. Terör örgütleri polislerimizi, askerlerimizi, resmi kurumlarımızı ve sivilleri hedef alan saldırılar düzenledi. Hemen her gün, ülkemizin değişik illerinden yüreğimizi dağlayan ve sabrımızı zorlayan hain ve kalleş saldırıların acı haberlerini almaya devam ediyoruz. Terörün amacını, hedeflerini, oluşturmak istediği korku iklimini gayet iyi biliyoruz. Türkiye’yi çekmek istedikleri tuzağın farkındayız ve biz bu tuzağa asla düşmeyeceğiz. Suriye’deki ateşi, Irak’taki istikrarsızlığı ülkemizi taşımak isteyenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz. Teröre rağmen, terörün tahriklerine, terör destekçilerinin provokatif açıklamalarına rağmen dirayetli duruşumuzu koruduk, koruyoruz.”

-“SİLAHLARIN SUSMASI DEĞİL, SİLAHLARIN BIRAKILIP GÖMÜLMESİ”-

“Bizim için terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur. Adı, amacı, sembolü, söylemi ne olursa olsun, bizim için terör örgütü, terör örgütüdür. Bir taraftan terörle ve arkasındaki kirli odaklarla mücadelemizi sürdürüyor, diğer taraftan hukuk devletinden, demokrasiden asla taviz vermiyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Terör örgütleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarılana kadar, devletimize ve milletimize doğrultulan silahlar bırakılıp gömülünceye kadar… Silahların susması değil, silahların bırakılıp gömülmesi… Bunu ısrarla söylüyorum, üzerine beton dökülene kadar, sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir ayda yaşananlar, bu ülkede kimlerin demokrasiden, özgürlükten yana olduğunu kimlerin de bu kavramları istismar ettiğini bir kez daha gösterdi. Dün hayata geçirdiğimiz demokrasi ve özgürlük hamlelerini sabote etmek için uğraşanların, bugün terör örgütünü aklamak için nasıl ellerinden geleni yaptıklarını ibretle takip ediyoruz. Terör örgütlerinin üstlendiği eylemleri bile, devletin, hükümetin hatta şahsımın üstüne yıkmaya çalışacak kadar izanını, haysiyetini kaybedenler olduğunu görüyoruz. Uyurken, sokakta yürürken, pazarda eşiyle alışveriş yaparken şehit edilenleri görmezden gelerek, teröristlere güzellemeler düzenleyenler benim nezdimde işlenen suça ortaktır.

Kendileri sırça köşklerde keyif sürerken, bu milletin masum evlatlarının kanı üzerinden demagoji yapanlar sadece korkak değil, aynı zamanda alçaktır. Bakıyorsunuz, silahı bırakmayan terör örgütüne bir kere bile şiddetin çözümün yolu olmadığını söylemeye cesaret edemeyenler, bugün operasyonlara karşı çıkıyor. Biz çözüm sürecini hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz demokratik açılım derken, düşüncelerimiz sadece temel hak ve özgürlükler ve demokrasiydi. Biz milli birlik ve kardeşlik projesi derken milletçe bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım diye bunları söyledik. Ve çözüm süreciyle de bunu taçlandıralım dedik ama bunlar ne yazık ki, çözüm sürecini filan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse, şu anda bu buzdolabındadır; çünkü yapılanlar açıkça ortadadır.

Bu süreci, sorunları siyasetin meşru araçlarıyla çözmek isteyenlere, fırsat tanıma vesilesi olarak gördük. Hem terör örgütü hem de onun siyasi uzantısı olan parti bu imkanı değerlendiremedi. Hiçbir devlet, toprakları üzerinde kendi meşru otoritesi dışında, paralel yapıların oluşmasına, bunların vatandaşlarına musallat olmasına izin veremez. Türkiye’yi demokrasi ve özgürlükler penceresinden eleştirenler, bu yapılanların hiçbir Batı ülkesinde örneğini bize gösteremez. Terörle mücadele, demokrasinin ve hukukun en başta gelen şartıdır; çünkü terörün olduğu yerde bu kavramların esamesi okunmaz.” 

    :

    :

    :

    :

    "Erdoğan'dan flaş açıklamalar!" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete