İzmir için OHAL izni!

İzmir'de OHAL mı ilan edildi! Flaş iddia...
Ege Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Fırat Çakıroğlu'nun ölümünden hemen sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün  İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak OHAL gibi bir izin istediği iddia edildi.

Konuyla ilgili gazetedokuzeylul.com bir yazı kaleme alan Serdar Öztürk, Emniyet'in mahkemeden sadece OHAL döneminde yaşanacak bir izin istediğini yazdı.

İşte Öztürk'ün o yazısı...

Fırat Çakıroğlu… Ege Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisiydi.

Genç yaşta aramızdan ayrıldı.

Görüşleri ne olursa olsun, yaşam hakkını savunan herkes, Fırat’ın başına gelenler için üzüldü.

Az biraz hepimiz suçluyuz bu konuda.

***

Gelin bu işi kurcalayalım biraz…

Fırat Çakıroğlu, Ege Üniversitesi’nde aşağı yukarı herkesin tanıdığı biriydi.

Üstlendiği misyon, tanınırlığını doğal olarak artırmıştı.

Bu yüzden de hedefti.

Ve onun hedef olduğunu herkesten çok emniyet güçleri biliyordu…

***

Yine hepimizin bildiği başka bir gerçek var.

Üniversitelerin tamamında terör, güvenlik ve istihbarat şubenin görevlileri var.

Ve bu görevliler, olanları, olabilecekleri günü gününe bildiriyorlar.

Memur kısım amirine, kısım amiri şube müdürüne, şube müdürü emniyet müdürüne ve de emniyet müdürü de valiye olanı biteni sırayla aktarıyor…

Durum gözden geçirildikten sonra da alınan karar ya da kararlar bu sistem tersine çalıştırılarak iletiliyor.

Ege Üniversitesi’nde Fırat’ın hayatına malolan hain saldırıdan iki gün önce,

Benzeri bir kavga yaşanıyor…

Yani Ege Üniversitesi’nde okuyan, çalışan herkes gerginliği biliyor.

Peki polis bilmiyor mu?

Bilmiyor ise vahim,

Biliyor da yukarıda anlattığım silsile yoluyla iletilmiş bilgiye rağmen gerekli önlem alınmadıysa durum daha da vahim…

***

Şimdi sıkı durun…

Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesi sırasında işlemeyen bu sistem, yaşanan olayın ardından Türkiye’nin en batısındaki İzmir’de Olağanüstü Hal uygulamasının işleme konulmasına neden oldu desem ne dersiniz?

Doğru duydunuz…

Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesinden hemen sonra, İzmir Emniyet Müdürlüğü 25 Şubat 2015 tarih 805607737.175. (12470)/34 sayılı yazısı ile İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak sadece OHAL döneminde görülebilecek bir izin istedi.

İzin yazısında; “Söz konusu olay sonrasında karşıt gruplu öğrenciler tarafından; Ege Üniversitesi öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun hayatını kaybetmesi bahane gösterilerek ilimiz genelinde çeşitli eylem ve etkinlikler düzenleneceği, bu eylemlerde karşıt görüşlü grup ya da öğrencilere, güvenlik güçlerine, kamu/kurum ve kuruluşlarına, kamuya ve özel şahıslara ait araçlara taşlı, sopalı, bıçaklı vb. saldırıda bulunularak zarar verileceği yönünde bilgiler alındığı” belirtilerek,

Ne istendi dersiniz?

“Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın, genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, suç işleyenlerin yakalanabilmesi, taşınması ve bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayıcı madde ve diğer suç unsuru eşyaların tespiti amacıyla ilimiz Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka, Konak ve Narlıdere ilçe sınırları içerisinde kişilerin üstlerinin, her türlü toplu taşıma veya seyreden taşıt araçlarının özel kağıtlarının ve eşyalarının aranması için 26 Şubat 2015 günü saat 06.00’dan 27 Şubat 2015 günü saat 06.00’a kadar tek defaya mahsus olmak üzere “önleme arama izni” verilmesini, arama neticesi, elde edilecek olan suç konusu eşyanın CMK’nın 127. Maddesi gereğince “el konulabilmesi ve adli emanete alınabilmesi” için karar verilmesi talep edilmiş olmakla evrakı incelendi……”

Peki bu izin verildi mi?

Elbette EVET…

Peki bu kadarla bitti mi?

HAYIR…

Aynı başvuru emniyet tarafından 2 Mart 2015 tarihinde yeniden yapıldı. (Yani dün)

Ve aynı mahkeme,

Ve aynı kararı yine verdi…

Yani, bugün bile hala tıpkı OHAL döneminde olduğu gibiyiz,

İzmir ve 10 ilçesinde, “kişilerin üstleri, her türlü toplu taşıma veya seyreden taşıt araçları, özel kağıtları ve eşyaları” sorgusuz sualsiz aranacak…

***

Demokrasimizin paket çıkmadan hali budur…

Fırat’ın öldürülmesini engelleyemeyen polis, hepimizi makul şüpheli yapıp, arayıp, eşyalarımızı kurcalayabilecek kararı mahkemeden şıp diye alıyor…

Bu yaşananlar bana Alman Parlamentosu olan Reichstag’ın, 27 Şubat 1933 gecesi bir kundaklama sonucunda yanarak kül olmasını anımsattı.

Hitler, bu olayı örnek gösterip anayasanın kişisel hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerini askıya alan bir kararname imzalatmıştı.

O operasyonun adı “sahte bayrak” olarak bilinir.

İzmir emniyetinin aldığı karara ne denir,

Varın onu da siz düşünün…

    :

    :

    :

    :

    "İzmir için OHAL izni!" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ