Bayrakçı: Süleyman Şah olayı yer değiştirme değil, kaçış

Sonar Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayrakçı, Süleyman Şah türbesi olayının seçimlere nasıl yansıyacağını Karşı Gazete'ye değerlendirdi.
Ayşegül KASAP | RÖPORTAJ | KARŞI GAZETE

Sonar Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayrakçı, Genel Seçimler ve Süleyman Şah Türbesi olayının seçimlere nasıl yansıyacağı hakkındaki sorularımızı cevapladı.

İşte Bayrakçı'nın Karşı Gazete'ye yaptığı o açıklamalar...

AKP’nin oylarındaki düşüşü neye bağlıyorsunuz?

AKP’nin oylarında 8 puan düşüş var. Ben AKP’nin oylarını, yüzde 40 civarı,  39-40-41 görüyorum. O da şu anda tabi… Yani kimi 39 buluyor, kimi 43 buluyor. Ben de ortalama 41-42 diyorum.

Birkaç gündür medyaya yansıyan yüzde 32-yüzde 35 bandına katılmıyorsunuz o zaman?

Bizim yaptığımız anketlerde 32-35 yok. Bakın ben 13 yıldır muhalif bir insanım. Sözcü gazetesinde de köşe yazısı yazdım . Ama başkanı bulunduğum şirket daima AKP’nin puanı neyse onu vermiştir, doğru bulmuştur. Gerçek o değil. Gerçek;  şu anda 40 civarıdır. Biraz altı, biraz üstü olabilir, bilemem.

Peki muhalefette ittifak olursa oy dilimine nasıl yansır?

CHP’nin bir ittifak yapıp yapmayacağını bilmiyorum. MHP’nin de zannetmiyorum ama MHP durduğu yerde çok da politika üretmeden puan arttırıyor.  CHP belki 15 yıllık geleneğini bozup, Vatan partisiyle veya Emine Ülker Tarhan’la hatta DSP ile toparlayıcı bir üslupla seçime giderse hava değişir. Çünkü CHP seçmeni, solcu diye oy vermiyor. CHP seçmeni Atatürk, Cumhuriyet değerleri ve laiklikle ilgili oy veriyor.

ATATÜRK EKSENLİ PARTİLER AKILLI BİR İTTFAK YAPARSA…

Bu konuda çok da net olmadığı için, yani her tarafa göz kırpmak istediği için CHP olduğu yerde duruyor. Hatta birkaç puan eksilebilir bile. Ama MHP’nin söylemi çok net. Doğal olarak politika üretmese bile oy arttırıyor. Öte yandan Emine Ülker Tarhan’ın partisi Vatan Partisi ve birkaç tane daha merkeze yakın ama  Atatürk eksenli partiler akıllı bir seçim ittifakı yaparlarsa işte onların şansı olur.

HDP’ye gelince, HDP mendilini atsa yüzde 8-9 alır.

HDP’NİN LAFINA İTİBAR ETTİKLERİ ARAŞTIRMACILAR VAR

HDP Barajı aşabilir mi?

HDP bu işleri güzel hesaplar hep. Bakacaklar, barajı aşabilecek gibilerse parti olarak girecekler.

HDP’nin ciddiye alıp lafına itibar ettikleri araştırmacılar olduklarını biliyorum. Fikren aynı olmasalar bile… Onları dinleyeceklerdir ve yüzde 8, 9, 10 gibi bir riskle kendi başlarına girmezler. İntihar olur. Çünkü çok basit bir matematik söyleyeyim. Şu an bağımsız adaylarla bile girerse en az 40 milletvekili çıkarır HDP. Parti olarak da girse bu sayı 58 olur, 17-18’lik bir fark önemli ama sıfır çıkarmaktan iyidir.

Peki, HDP bunu öngörebilir mi?

Görürler. Onlar o işleri 20 yıldır çok iyi yapıyorlar.

24 SAATİN İÇİNDE 5 SANİYE BİLE TATMİN EDER

Süleyman Şah Türbesi hakkında yurttaş ne düşünüyor? Bununla ilgili bir araştırma yaptınız mı?

Anketi yapmadım ama ne düşündüğünü tahmin ederim. Topumun yüzde 70’inin üzeri bu durumu beğenmez. Çünkü Türk insanının yüzde 80’i maddi sıkıntı çekiyor. Hepsi telefonunu, kirasını vb. ödemek için maddi sıkıntılarla boğuşuyor. Bu insanları aynaya baktığında mutlu eden ya da 24 saatlik gün için 5 saniye düşünseler bile onları tatmin eden tek şey,  geçmişleri ve onurlarıdır. Tarihe bakar onur duyar. ‘Osmanlı benden çıkmıştır der’ gurur duyar. Bunlarla tatmin olurlar. Başka tatminleri yok. Yüzde 85 sıkıntı çekiyor.  

İKİ TANE ÇİTLE ÇEVİRDİKLERİ YERE NAKLETMEK HALKI TATMİN ETMEZ

Şimdi yurt dışında Türk toprağı diye geçen bir türbe var. İster Süleyman Şah türbesi olsun ister Mehmet Şah türbesi olsun fark etmez. Hadisenin manevi değeri önemlidir. Siz şimdi o türbeyi , şu veya bu sebeple, yani ahval ve şerait ne olursa olsun, hangi şartlar altında, hangi gerekçeyle olursa olsun diyerek yerini değiştiriyorsunuz. İki tane çitle çevirdikleri yere nakletmeleri halkı hiç tatmin etmez. Hoşlarına gitmez.

Bu durum seçimlere nasıl yansır?

Birkaç puan yansır. Yansıyacağı da MHP’dir. AKP’nin bu hareketinden hoşnut kalmayan bir-iki puanı MHP’ye geçer. Çünkü bunu kimseye açıklayamazlar; güvenlik şu bu falan diye…

3 DEFA DEĞİL 2 DEFA YERİ DEĞİŞTİ

Diyorlar ki 3 defa yeri değişmiş. Bir kere 3 defa değil iki defa. Bu üçüncü değişim. Ama öbür değişimlerin hepsinde dönemin hükümetleriyle anlaşılmış. Mesela 1936’daki değişimde kavgalı kıyametli bir değişim olmadı. Burada bir çeşit kaçış var. Bırakış var, korku var, endişe var. Buradaki farklı.

4 ayrı güç birbirini yiyor. Bir de Amerika müdahale edecek olursa 5 olur. Bütün bu kargaşanın içinde ‘eyvah ben orada ne yaparım’ deyip bir çeşit kaçmak olarak algılanır toplum tarafından.

YER DEĞİŞTİME DEDİKLERİ ŞEY; KAÇIŞ

Mesela 1936’da o türbenin yeri değiştirildi. Atatürk’le Suriye anlaştılar. ‘Orası olmasın burası olsun’ dediler ve değiştirildi, inşa edildi. Bina yapıldı.

Şu anda yer değiştirme dedikleri şey; siz toprağınızı terk ediyorsunuz, kaçar gibi bırakıyorsunuz, sonra da 3-5 dönüm yeri çitle çeviriyorsunuz ‘bak burası olacak arkadaşlar’ diye.  Biraz da milleti tatmin eder gibi bir tavırla sınırda da çok yakın bir yere çekerek bir hareket yapıyorsunuz. Bunu açıklayamazlar. Toplum böyle şeyleri sevmez.

TOPLUM YOLSUZLUK VE HIRSIZLIK SEVMEZ

Bakın toplumun hassas olduğu konular vardır;
Yolsuzluk, hırsızlık. Toplum bunları sevmiyor. Çünkü yüzde 80’i maddi sıkıntı çekiyor. Bunların iyi gelirli olanları bile maddi sıkıntı çekiyor.

Yolsuzluk sevmeyen toplumdan yolsuzlukla suçlanan iktidar yine oy aldı…

Yüzde 50 oy almış bir siyasi iktidar, 2014 yerel seçimlerinde ortalama 44 aldı. 6 puan birden kaybetti.

DAVUTOĞLU ERDOĞAN’IN SAĞLADIĞI BAŞARIYI SAĞLAYAMAZ

6 puan bu kadar büyük bir olayda ciddi bir kayıp mı sizce? Tüm bu bağlamda halkın daha fazla reaksiyon göstermesi gerekmiyor muydu? Mesela az evvel yüzde 70’in üstü rahatsız oldu Süleyman Şah olayında dediniz ama MHP’ye de oyların yüzde 1-2 diliminde kayacağını söylediniz.
Sizce halk hoşuna gitmediği halde neden tepkisini tam anlamda gösteremiyor?

Halk yeterince tepki vermiyor. Çünkü Tayip Erdoğan kuvvetli bir imaj. Şu anki liderlerle mukayese ettiğinizde toplumu tatmin ediyor, iyi konuşuyor. O açıkları kapatıyor. Mesela 8 puan yansıyacak bir şeyi 1-2 puanla atlatıyor. Ama bunları Davutoğlu yapamaz.

Burada muhalefetin durumu nedir? Yetersiz mi sizce?

Muhalefet yetersiz kalıyor değil, uzun bir süredir yetersiz kalıyor. Siz şimdi Ecevit gibi konuşan bir adamı koyun bakalım Tayyip Erdoğan’ın karşısına. Son 10 senedir böyle mi olurdu bu işler? Ecevit konuşurken duvarları dinletirdi. O kadar güzel konuşurdu. Mesela Menderes de güzel konuşurdu. Şimdi sağ-sol örneği diye olmasın, farklı örnek vereyim.
Demek istediğim şu; bunlar AKP’ye puan kaybettirecek hareketlerdir ama Tayyip Erdoğan şu anda o kadar kuvvetli bir figür ki Türkiye’de bu açıkları kapatıyor. Bakmayın, ben muhalif bir adamım ama gerçeği görürüm. İşim bu.

SÜLEYMAN ŞAH; KAÇIŞTIR, TOPRAK KAYBIDIR, TERKEDİŞTİR

Şimdi Süleyman Şah Türbesi hakkında herkes bir şey söylüyor. AKP seçmeni kulağının dörtte biriyle dinliyor ama Erdoğan Türbe olayıyla ilgili şöyle oturaklı bir konuşma yapsın. O an kaybını 1’e, 2’ye düşürür. Ama muhakkak puan kaybı olur. Çünkü orada yaşanan resmen bir çeşit kaçıştır, toprak kaybıdır, korkunçtur, terkediştir.  Onun teknik açıklamasını kimse yemez. İlkokul 3’ten terk adam bile yemez.

Ayşegül KASAP | KARSIGAZETE.COM.TR
  • Tuncay Demirtaş
    TAM DA "SÖZCÜ" OKUR-YAZARI KADAR ""MUHALİF"!. Tuncay Demirtaş - 26 Şubat 2015 şimdi bu bay neden bu röportajın konuğu olabiliyor ve ideolojik olarak benimsediği çizginin hezeyanlarını, beklentilerini, öznel tespitlerini dilediğince ifade edebiliyor: çünkü o bir araştırma şirketi sahibi. teknik olarak nasıl yapılacağı belli olan sosyal araştırmaları yapan bir şirketin sahibi. işte o kadar ama yeterli olmaması gerektiği de çok açık. açmaya çalışalım. söyleşinin son kısımlarında "muhalafetin uzun zamandır yetersiz kaldığına" dair soruna "iyi konuşma yapan muhalif lider" çözümünden, "Erdoğan'ın konuşma yapmasıyla Türbe "operasyonu" sonrası AKP'nin puan kaybını % 1-2 lere kadar düşüreceği "bilimsel" tespitlerine kadar ve "operasyon" sonucu oluşan durumu "toprak kaybı" gibi faşist bir argümanla tanımlayıp, bilinç altını da ele verecek kadar "korkunçtur", "terkediştir" gibi hezeyanlarla tanımlaması ama bunun öncesinde Erdoğan'a övgülerle dengelemesi (yukarıda da iyi konuşan lider konusunu kendi deyimiyle sağ ve sol lider örnekleriyle dengelemişti) tipik "Sözcü" okuru-yazarı türü muhaliflik değil de nedir. söyleşi içinde "Emine Ülker Tarhan'dan, Atatürkçü ve merkeze yakın partilerin (perinçekte merkeze dahil olmuş da haberimiz olmamış) ittifakıyla seçime dair sonuçların değişebileceğine" kadar akla ziyan manüplasyonlar da, "solcu" ve "Atatürkçü-laik" kıyaslamaları ve karşı karşıya konmaları da tam bir trajedi-komedi. yazık olan şu ki: AKP'nin oylarını "çok doğru" tahmin etmek siyasal konularda dilediğince manüplasyon, hezeyan ve siyasi kombinezonları ifade etme gibi bir olanağı bahşettiği için halkın gerçek dostları halka ulaşmakta zorluklarla karşılaşıyor ama bu sefer YENİ BİR YAŞAM İÇİN" barajlar parçalanacak ve dincisi-laikçisi (laik değil laikçi, yani dini hala devletin tekelinde tutan ve devleti bir dinle tanımlayan Atatürkçü, Türk-İslamcı laikçilik) tüm statükocu gerici güçler daha da marjinalleşecektir. bu tahtaravelli oyununun, bu kısır döngünün sürmesi için halkı kandırmak halk düşmanlığıdır.
  • ferhat güz
    bu kaçış insanımız için bile değil.. ferhat güz - 26 Şubat 2015 Bu Şah mat kaçışı askerimizin canı düşünüldüğü için bile değil, Musul konsolosluğunda bıraktıkları rehineler oy kaybına sebep olunca bezer bir şey başlarına gelir de yine daha fazla oy kaybederler diye korktular ve bu operasyonu biraz da süsleyerek vatan toprağını terk ettiler. Tuncat Demirtaş isimli yorumcu, vatan toprağını terk etmiş olmayı faşit bir açıklama olarak görüyor ama kendisi nasıl tanımlıyor açıklamamış, herhalde kendisi vatansız yada dünya vatandaşı olmalı ki bunu böyle görmüş. Bu arada herkesin bu faşist kelimesini ağzına olur olmadık yerde alma cahilliğine de bir son versek.
  • TUNCAY DEMİRTAŞ
    "TOPRAK KAYBI" NEDEN FAŞİST BİR ARGÜMANDIR. TUNCAY DEMİRTAŞ - 27 Şubat 2015 Şah Mat "operasyonunun" nasıl kotarıldığından (çok farklı stratejik ve taktiksel gerekçelerle -25 Şubat EVRENSEL, Fehim IŞIK köşe yazısı- YPG'nin desteği, IŞİD'in görmezden gelmesiyle), "operasyon" sırasındaki havaya uçurmalardan, Türbe'nin nereye taşındığına kadar artık bilinmedik bir husus yoktur. uluslararası anlaşmalarla "mülkiyeti" Türkiye'ye bırakılmış olan Süleyman Şah Türbesi epeydir IŞİD çetelerinin elindedir ve "vatan toprağı" işgal altındadır. tıpkı "vatan toprağı" Musul Konsolosluğunun epey bir zaman işgal edildiği gibi. özellikle Musul Konsolosluğunun "işgal edilmesi" için AKP ne lazım gelirse yapmıştır. AKP'nin öteden beri Suriye'ye dalmak için -25 Şubat EVRENSEL, Nuray SANCAR- her türlü provokasyonu değerlendirmek politikalarının önceliğidir. ama gerek Konsolosluk "işgali", gerekse Süleyman Şah Türbesi İşgali sırasında "vatan toprağının" işgalden kurtarılması için (Türkiye Suriye'ye müdahale etsinden, uluslararası emperyalist güçlerin müdahalesine kadar) bir öneri ve pozisyon sahibi değilseniz,(büyük olasılıkla IŞİD barbarlığına karşı savaşan YPG'den de aynı "vatan toprağı" ideolojisiyle haz etmiyosunuzdur), yorumunuzun başında söylediğiniz gerekçeler çok doğru olsa da asıl olan insan hayatı olduğu için (yine de her türlü olumlu şartlara rağmen bir astsubayın ölümüne yol açmak gibi bir beceriksizlik başarılmıştır) bu yer değiştirmenin kendisinin nesine karşı çıkacaksınız. ama tabii ki bunun askeri bir zafer olarak sunulmasındaki bütün yalanlar Meclis kürsüsünden de, medya üzerinden destek veren YPG güçleri tarafından da ifşa edilmiştir. ancak "operasyondaki" askerlerin canı anlamındaki insani mülahazaları bir tarafa bırakıp her şey olup bittikten sonra "vatan toprağı" (bu da tartışmalıdır; savaşlar esnasında "kaybedilen" vatan toprakları" barış zamanında tekrar "kazanılmaktadır" Sevr ve Lozan örneklerine karşın siz Türbenin toprak kaybı için tıpkı Kardak kayalıklarında olduğu gibi savaşmayı öneriyorsanız bu tamamen AKP'nin yeni-Osmanlıcı tezleriyle örtüşen bir öneri olacaktır), "korkunçtur", "terkediştir" tiratları evet yurtseverlikle ilgisi olmayan faşistçe bir niyetle söylenmektedir. çünkü faşizmin "vatan" konusunda demagojiden başka bir ideolojisi yoktur ve burada da demagoji yapıldığı açıktır. tabii bu arada "cehaletimizi" gidermeniz için faşist kimlere denir sorununu açmanız da yararlı olacaktır. lütfen yanıtınız yanıtımızın tamamına dair olsun

:

:

:

:

"Bayrakçı: Süleyman Şah olayı yer değiştirme değil, kaçış" hakkında Tweetler

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ