Diyarbakır’a da Trabzon’a da kurban ol

11 Eylül 2015 - 08:00
İki adam bankta oturmuş
sohbet ediyor.

Belli ki birbirlerini ilk kez
görmüşler.

Biri diğerine soruyor;
“Nerelisin hemşehrim”

Diğeri cevaplıyor;
“Diyarbakırlıyım”

Soruyu soranın yüzü ekşiyor.
Cevabı veren tekrar söze giriyor;
“Diyarbakırlıyım ama babam
1960’larda gelmiş İstanbul’a”
diyerek
kendisini kabul ettirmeye,
ispatlamaya çalışıyor.

Ne gereği varsa...

“Neresinden”
diye soruyor
bu sefer.

“Merkez” diyor ve bu defa
o soruyor;
“Nerelisin”

Gelen cevaba bakın;
“Ben de Diyarbakırlıyım.
Hem de Liceliyim”

“Ben Merkezdenim”
diyen bu defa;
“Ben de Liceliyim” demez mi?
 
Kalktım hemen…

Güneşin altında söylene söylene
küfür ede ede yürüdüm.

“Ulan” dedim:
“Bu memleketi kim ya da kimler
bu hale getirmişse Allah cezasını
versin”
diye de beddualar ettim.
                  ***
Şu meşhur maymun
hikayesini bilirsiniz…

Bilmeyenler için tekrar
hatırlatalım;

Kafese beş maymun koyarlar.
Ortaya da bir merdiven konur ve
tepesine de bir iple bir kangal muz asılır.
Maymunlar merdivenleri çıkarak muzlara
ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerlerine
soğuk su sıkılır.


Bütün maymunlar bu denemeler
sonunda sırılsıklam ıslanırlar.
Bir süre sonra muzlara doğru hareketleneni
diğer maymunlar engellemeye başlar.

Su kapatılıp maymunlardan biri
dışarı alınır. Yerine yeni bir maymun
konulur. İlk yaptığı iş, koşup muzlara
ulaşmak için merdivene tırmanmak olur.

Fakat diğer dört maymun
buna izin vermez ve yeni maymunu
bir de döverler. Daha sonra ıslanmış
maymunlardan biri daha yeni bir maymunla
değiştirilir.

Ve o da merdivene ilk yaptığı
atakta dayak yer. Bu maymunu en
şiddetli ve istekli döven de biraz önce
diğerleri tarafından engellenen ve ilk dayağı
yiyen birinci yeni maymundur.
Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir.
Bu da ilk atağında diğerleri tarafından
cezalandırılır. Diğer dört maymundan
yeni gelen ikisinin en yeni gelen maymunu
niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri
yoktur ama en iştahlı dövenler de onlardır.

Sonra en baştaki ıslanan maymunların
dördüncü ve beşincisi de yenileriyle
değiştirilir, yeni gelen maymunların
akıbeti de diğerlerinden farklı olmaz.

Ama tepelerinde o bir kangal
muz hala asılı olduğu halde artık hiçbiri
merdivene yaklaşmamaktadır.

                  ***
Mecburiyettir bu. Dayağa
alıştırılmadır bu. Memleketimi,
‘söylersem ne olur, söylemesem ne olur’
korkusudur bu. Daha açık söyleyişle,
‘dayak yer miyim’ korkusudur bu…

Halbuki, bir defa düşünüp
birlik olunsa, dirlik de gelecektir…

                  ***
Ben nice insanlar bilirim.
Asıl memleketi Erzurum’dur.
Facebook’taki profilinde memleket
İzmir yazar. İlginçtir, İzmir’i de
bilmez :)


Biri Trabzonludur.
Otobüste seyahat ederken,
sorulduğunda “Ankaralıyım” der
memleketinin şivesiyle.

                  ***
Başka şeyler de var aslında yazacak.
Maymun kafalı zihniyetler yanlış
anlar diye müsaadenizle burada kesip,
şu iki cümleyle bitirelim…
 
Sevgiyi, hoş görüyü, birliği,
şiar edinmediğimiz, sorgulamadığımız,
araştırmadığımız ve birbirimizi
dövdüğümüz sürece,
bir adım bile ileri gidemeyiz.


Tekirdağ’a da, Antalya’ya da,
Diyarbakır’a da kurban ol,
Trabzon’a da, diğerlerine de…

    :

    :

    :

    :

    "Diyarbakır’a da Trabzon’a da kurban ol" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI
    https://twitter.com/KarsiGazete