Zat-ı âlileri matruşka gibi... Bir kılıfı soyuyorsun altından bir başkası çıkıyor. Onu çıkarıyorsun ardında bir yenisi.
 
Hem milliyetçi hem küreselleşme taraftarı olabiliyor. Üstelik bugün öyle, yarın şöyle de değil! Aynı anda hem Amerikan karşıtı hem Amerikan yanlısı... Bir yandan Rus aleyhtarı propaganda yaparken öte yandan Rusya ile işbirliğini pekiştiriyor.
 
İran’a göz kırpıp İsrail’e yanaşıyor. Azerbaycan ile flörtleşip enerji şirketlerini ihya ederken Ermenilere boncuk dağıtıyor. İşi biterse dirsek çevirdiği Ermenileri ABD’ye şikâyet ediyor.
 
İçeride “dış mihraklara” karşı dik duruş sergileyerek nabız tutup sahneden inerken “dış mihrabına” biat ediyor.
 
Osmanlı yanlısı Turancı bir sosyalist liberal muhafazakâr(!) olarak girmediği şekil, takmadığı maske kalmayınca demokratik özerklikten cayıp üniter devlet naraları atıyor. AB’ye posta koyduğu görüşmelerin deşifresini el altından servis edip “Türkiye’nin büyükler liginde oynadığı” mesajını yayıyor.
 
Sağdan alıp sağa koyarken bile kırk taklanın yarısını içeri kalanını dışarı atıp yine bildiğini okuyor.
 
“Ben sizin özlediğiniz hakan, aradığınız kağanım” diye dombra çaldığı sırada “dış mihraklar” dediği dostlarıyla tokalaşıyor.
 
Bize mihrak diye çığırdığı şeyler var ya... Mihrabıdır o, mihrap. İyi bak.