"Keşke ben de Mason olabilsem"

Alper Kafa: "Bu adam Masonsa, demek ki Masonluk iyi bir şey!"
KARŞI GAZETE | RÖPORTAJ

"KEŞKE BEN DE MASON OLABİLSEM..."


Ölümünün üzerinden  sadece bir kaç saat geçmişti ki, 'Mason' olduğunu açıkladığı için bazılarının çirkin yorumlarında kirletilmeye çalışıldı Zeki Alasya'nın adı... Sanata ve sanatçıya yönelik Hükümetin son dönemdeki tavrını da dikkate alınca, tüm bu haber ve yorumların belli bir amaca hizmet ettiğini görmemek, saflık olur...

Hem Zeki Alasya hakkındaki haberleri hem de sanatçılara yönelik iktidarın baskıcı tavırını, Devlet Konservatuvarları Mezunları Derneği Genel Başkanı, Alper Kafa ile konuştuk...

- "Zeki Alasya Mason!" haberlerini ve yorumları görünce ne düşündünüz?

Zeki Alasya'nın Mason olduğunu bütün cümle alem biliyor. Hiçbir yerde hiçbir zaman Mason olmadığı hakkında hiçbir açıklama yapmadı. Basından da görüldüğü gibi Masonlarla birlikte çalıştığını hiç saklamadı. Ölümsüz bir Mason olduğunu da zannediyorum kendisinin. Bundan da hiçbir zaman utanmadı. Masonluğun utanılacak bir şey olduğunu da zannetmedi, göğsünü gere gere yakasına rozet takıp tüm dünyaya ilan etti...

- Masonluk çok eleştirilen bir aidiyet... Bu değerlendirmenize göre, siz de mi Masonsunuz?

Keşke olabilsem. Bu onurlu camianın bir ferdi olabilmek herkese kısmet olmaz. Görüyorsunuz Zeki Alasya da çok uzun uğraşlardan sonra bu koca duvarın taşlarından biri olabilmiştir.

"ALASYA'NIN BİR HIRSIZLIĞINI, UĞURSUZLUĞUNU GÖREN VAR MI?"

- Masonluk için yaygın yapılan eleştirilere katılmıyorsunuz yani...

Zeki Alasya'nın bu toplum, ne olumsuzluğunu görmüş. Bir sanatçı olarak etrafını aydınlatmış. Ulusuna verdiği mesajlarda hep sevmeyi, toplumu aydınlatmayı amaçlamış.  İnsanlar için iyilik yapmaya çalışmış bir insan... Alasya'nın bugüne dek hırsızlığını, uğursuzluğunu, topluma zarar verecek bir oluşuma girdiğini  gören var mı?

"BU ADAM MASONSA, DEMEK Kİ MASONLUK İYİ BİR ŞEY"

Bu adam Masonsa, demek ki Masonluk iyi bir şey! Bir de kendilerine dini referanslar gösteren   gazetelerin- yorumcuların, daha cenazenin sıcaklığı soğumadan böyle yorumlar yapması hangi dinde,  hangi dinin kitabında yazar! Bunları şiddetle kınıyorum. Bu gazeteleri sevenler kim.... Akit Gazetesi mi iyi, Masonluk mu iyi?  Zeki Alasya eğer Mason ise keşke ben de Mason olabilsem...

- Festivaller iptal ediliyor, sanatçılar hakkında davalar açılıyor, oyunlar yasaklanıyor... Son dönemdeki sanatçılara yönelik baskıcı uygulamaların amacı sizce ne?

Cumhuriyet kurulduğundan beri Atatürk ve İsmet İnönü bu sanat dallarını korumuş, gözetmiş. Ama bu insanlar bir Cumhuriyet,  ülke kurmuş! Halka emanet etmiş... Emanet ederken de halkın eline onu koruyacak, aydınlatacak enstürmanları vermişler. 1940-60 arasındaki döneme bakın... Daha çok tiyatroya gidiliyor, edebiyatla ilgileniliyor, daha çok kitap okunuyordu...

"DEVLET SANATÇININ MAAŞINI ÖDEDİĞİ İÇİN ŞAŞIRIYOR, KARIŞTIRIYOR"

 Atatürk ve İnönü döneminde ülkeye hizmet eden insanların, halka teslim ettiği  bu kurumlar, Devlet organizasyonu  değil aslında. Devlet sadece maaşını ödüyor, harcamasını yapıyor. Devlet de zaten bunu şaşırıyor, karıştırıyor!"Parasını biz veriyoruz, bu sanatçılar bizi dövüyor" diyor. "Böyle olmaz, parasını ben veriyorsam, beni pohpohlayacak" diye bakıyor.



 "HİÇBİR PARTİ SANATI ÇOK SEVMİYOR!"


Hasbel kader 24. dönemin başından sonuna kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulundum. Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum ile bu dönemde birlikte çalışma fırsatı buldum. Bizler konservatuvarda gözlemlemeyi öğrenerek, gözlemci olarak yetişiyoruz. "Etrafınıza bakın, insanları iyi inceleyin, günün birinde bunları sahnede canlandıracaksınız." diyerek eğitim veriyorlar. 11 yaşından beri bu gözlemin içindeyim. Meclis'te de tüm siyasi yapıları etliye-sütlüye karışmadan;  'sanata nasıl katkıları oluyor" diye inceleyince,  aslında hiçbir siyasi partinin sanatı çok sevdiğini, korumak kollamak gibi bir gayesinin olduğunu göremedim!

 "BU CHP Mİ OPERAYI, BALEYİ KORUYACAK?"

İktidardan vurmayalım hep...  Anamuhalefetten örnek verelim. Genel Başkanlık katında üç sekreter kız doğum günü kutlamasında, çağdaş- laik cumhuriyeti  kuran partinin Genel Başkanlık  katında,  dans ettiler diye işlerine son verildi. Herkes doğum gününde dans eder, pastadaki mumları üfler, çay içer,  ayran içer, limonata içer...  Bu  CHP mi operayı, baleyi koruyacak? Sekreterlerin dans ederek doğum gününü kutlamasına izin vermeyen, işten çıkaran?



"SANATI, HAYATINDA SAHNEYE ÇIKMAMIŞ ADAMA EMANET ETTİLER"


AKP'ye bakalım. Geldiğinden beri bütün sanat kurumlarını kapatmak için uğraşıyor.  Nihat Gülbey, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı  bu işin başında. Hayatında sahneye çıkmamış, nota bilmez, solfej bilmez, hiçbir oyunda rol almamış.

Oturup Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü gibi sahne sanatlarını icra eden  özerk kurumların başına geçip de Türkiye Sanat Kurulu'nu (TÜSAK) uygulama denemelerinde bulunacaklar.

"AKP'Yİ KUTLUYORUM..."

Burada ben AKP'yi kendine güvendiği için de kutluyorum. Seçim Beyannamelerinde Kültür Sanat bölümünde 'Dini esaslı sanatı destekleyeceğiz' diye yazmışlar... Ama orada hangi dini destekleyeceklerini yazmamışlar. Hristiyanlığı mı, Hinduizm'i mi, Zerdüştlüğü mü, İslamiyet'i mi destekleyecekler? Göreceğiz. Ülkemizde ciddi bir kalabalığın haklarını gasp ettikleri, Alevilere yaptıklarını biliyoruz,  öbür dinlere nasıl davrandıklarını göreceğiz ama halkın gözünden bunlar kaçmamalı.

"TÜM PARTİLERİ KENARA KOYUP, SANATÇIYA DESTEK OLMAK GEREK..."

Halk tüm bu partileri kenara koyup sanata ve sanatçısına destek olmak zorunda. Sanatçı halk için çalışıyor, halk için üretiyor. Kimse maaşını alıp, yatmıyor. Türkiye'de Devletten maaş alıp da yatan tek bir kadrolu sanatçı yok! Sanatçının mesaisi yoktur... Gece bir rüya görür, onu kaleme alır, notalarını çıkarır, sahneye koyar. Sanatçı bunu mesai saatinde 08:00-17:00 arasında düşünmez. Devlet, sanatçıyı yetiştirirken, onun 24 saatine yatırım yapar. Bugün AKP düzeninde ise opera- balenin, tiyatronun girişine turnike koydular. Kart basılıyor girilip, çıkılırken...

"KARŞIMIZA ÇIKIP, NE YAPACAKLARINI ANLATSINLAR..."

Üç kuruş verip emekliliğe özendirecek, kalanlara da 'sadece benim beğendiğimi oynayacaksın' diyecekler. Bunların anlayışını 12 yıldır görüyoruz, öncekileri de görüyoruz... Muhalefet partilerinin de yaptıklarını görüyoruz. Tüm bu partiler, sanatın yanında olduklarını söyledi... Muhalefettekiler de eğer inandırıcı olmak istiyorsa bir an önce halkın önüne çıkıp, sanat kurumları için ne yapacaklar onu söylesin. Ben seçim arefesinde onlardan bunu beklerim.

Burcu Oral Evren | karsigazete.com.tr

    :

    :

    :

    :

    ""Keşke ben de Mason olabilsem"" hakkında Tweetler

    DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete