Günün Videosu

"Büyük bir helalleşme sürecini başlatmak zorundayız!"

CHP PM üyesi seçilen Teğmen Mehmet Ali Çelebi, siyasetçi kimliği ile ilk kez konuştu...
KARŞI GAZETE | RÖPORTAJ

'ANADOLU PLAN BOZAN COĞRAFYADIR... PLANLARI BOZMAK ZORUNDAYIZ!"


Ergenekon mağduru, sehven(!) tutuklanan sonra beraat eden Teğmen Mehmet Ali Çelebi, artık resmen siyasetçi... CHP rozetini yakasına Kılıçdaroğlu'nun taktığı ancak 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde milletvekili olamayan Çelebi, geçenlerde yapılan kurultayda, CHP Parti Meclisi'ne seçildi... Hiçbir listede adı olmadığı halde, delegenin desteği ile PM'ye seçilen ve siyasete resmen adım atan Çelebi, bu kimliği ile ilk kez Karşı Gazete'ye konuştu... Gündemdeki başlıkları sorduk, Teğmen Çelebi yanıtladı...

İşte o röportaj:

-Şubat ayına da şehit haberleriyle, cenazelerle, sokağa çıkma yasaklarıyla, ambulansların ulaşamadığı yaralılara dair iddialarla başladık...Doğu ve Güneydoğu'da yaşananlar için bir değerlendirme yapar mısınız? Bölünme işareti alıyor musunuz?

"ÜLKEYİ BİR BEDEN GİBİ DERİNDEN KESMEK İSTİYORLAR"

Hiçbir uygar ülkenin karşılaşmak istemeyeceği, içinden geçmek istemeyeceği karanlık manzaralar. Çok farklı düzlemler ve siyasi, ekonomik hesaplar söz konusu.

Öncelikle, silahlı bir kalkışma olduğu, terör yoluyla, hendeklerle bombalarla ülkenin bütünlüğünde bir yarık, bir kesik, bir gedik açılma çabası olduğu ortada. Ülkeyi bir beden gibi düşünürsek, derinden kesmek istiyor PKK ve uzantıları. Bir operasyon, bir ameliyat denemesi. Bu anlamıyla, ilk başta hemen coğrafi olarak düşünülmese de, ülkeye bağlı yurttaşlar arasında nifak, hınç ve kin tohumları atılmak isteniyor. Ortak ruha şiddetli bir saldırı olarak düşünebiliriz. Topraklar bölünmeden önce gönüller bölünür, bunu unutmayalım. Bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu işin önemli bir boyutu.

"BÖLGE HALKINA SAHİP ÇIKILMADI, SARILIP SARMALANMADI..."

Uluslararası konjonktürün yaşananlarla doğrudan bir ilişkisi var elbette, Irak ve Suriye'de olanlar, oradaki iç-savaşta gerçekleşenler, emperyal tarafların bölgedeki ağırlıkları ve hesapları Türkiye'ye doğrudan yansıyor. Ayrıca bugünlere gelinmesinde içeriği ve biçimi tamamen belirsiz Çözüm Süreci'nin, siyasi öngörüsüzlüğün, ihmallerin ciddi ve doğrudan sorumluluğu var. Yine bölge halkının sarıp sarmalanmamasının, onlara ekonomik olsun, sosyal olsun, kültürel olsun, hukuki olsun hiçbir şekilde yeterince sahip çıkılmamasının, yeterince adil olunmamasının çok büyük payı var. Onlara kendilerini bu ülkenin onurlu, değerli, kıymetli vatandaşları olduğunu hissettiremeyen her türden olay, her türden muamele konusunda, her türden ayrımcılık konusunda herkesin şapkasını önüne koymasının zamanıdır. Cumhuriyet'i kimsesizlerin kimsesi, ezilenlerin sesi yapma görevi hala ifa edilmeyi bekliyor.

"BÜYÜK BİR HELALLEŞME SÜRECİNİ BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ"

Anadolu plan bozan coğrafyadır, hep birlikte içeride ve dışarıda bu planı bozmak zorundayız. Bu cumhuriyetin ideallerine; bu ülkenin kadim gönül ve aşk geleneğine, dayanışma tarihine sahip çıkmak ve içimizde büyük bir helalleşme sürecini başlatmak zorundayız. Onurlu ve gerçek bir demokrasiye, insanca birlikte yaşama kültürüne ancak bu şekilde erişebiliriz.

-Şırnak ve Hakkari il merkezlerinin taşınması kararını doğru buluyor musunuz? Güvenliğin sağlanması konusunda doğru bir karar mı?

"DEVLET AKLININ DIŞINDAYIZ!"

Devlet aklının dışındayız, hangi gerekçelerle ve hangi değerlendirmeler sonucu böyle bir karar alındığını bilemiyorum. Umalım ki kimseyi yerinden yurdundan etmeyecek, mağdur etmeyecek şekilde, insanların huzuru ve güvenliği için uygulansın.

-Eski Bakan Hüseyin Çelik, kişisel internet sitesine çözüm sürecini eleştiren bir yazı yazdı.  “PKK, silahları bırakıp ülkeyi terk etmek yerine, kentlere yerleşti. Çözüm sürecine zarar gelmesin diye de, iyi niyetli olarak valiler, kaymakamlar, polisler, askerler de elleri kolları bağlı beklediler” dedi. “Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın olduğu Çözüm Süreci toplantılarında olacakları anlattık ama, Çözüm Süreci romantizmine kapılan arkadaşlarımızın tepkisini aldık. Zaman bizi haklı çıkardı” yorumu da yaptı... Bu değerlendirme sizce neden yapılmış olabilir? Geç kalınmış bir açıklama değil mi?

”HÜSEYİN ÇELİK'İN SÖZLERİ BİR İTİRAF..."

Kendisine bu açıklamayı neden şimdi yaptığını sormak gerekir ama geç dile getirilmiş "hakikat"in hakikat mertebesine erişemediğini biliyoruz. Bu bir açıklamadan çok bir itiraf gibi okunabilir.

-7 Haziran ve 1 Kasım'da adaylık için girişimleriniz beklediğiniz gibi sonuçlanmamıştı ama delegenin artık sizi korumaya aldığı görülüyor... Anahtar listeyi delmek nasıl bir duygu? Nasıl oldu... Delegeleri nasıl ikna ettiniz?

"ANAHTAR LİSTELERİN HİÇBİRİNDE YOKTUM..."

Teğmen Çelebi bir sembol, benden öte bir davanın, bu toprakların ilericilik ve çağdaşlık davasının gönül sembolü. Teğmen Çelebi bir halk çocuğu. Şahsımın çok ötesinde. Mustafa Kemal fikrinin aşığı olmaktan asla ıslah edilemeyen, hak ve hakikat yolundan dönmeyerek dimdik duran Hallac-ı Mansur demek Teğmen Çelebi. Onların yolundan giden demek. İnsanlar bu sembolü biliyor, o mücadeleyi tanıyordu. Yalnızca bizzat görmeleri, bizzat duymaları ve bizzat konuşmaları gerekiyordu.

"CHP'NİN YÜREKLİ DELEGELERİNİ TANIDIM... SAĞOLSUNLAR..."

Anahtar listelerin hiçbirisinde yer almadım. Doğrudan delegelere sarılarak, onlarla dertleşerek, onlara samimiyetimi hissettirerek ve parti için yapmak istediklerimi anlatarak yoğun bir şekilde çalıştım. Ailemin ve hayli genç bir ekibin fedakar çalışmasıyla önemli bir başarıya imza attık. CHP'nin onurlu delegelerini, gözleri gözlerime ışıl ışıl değen, sımsıkı sarılan yürekli delegelerini tanıdım. Bursa'dan, Şanlıurfa'dan, Tunceli'den, Mardin'den, Rize'den, Tekirdağ'dan, Amasya'dan, Van'dan, Erzurum'dan, Kocaeli'nden ve Anadolu'nun Trakya'nın güzide şehirlerinden çok büyük destek gördüm, sağolsunlar. Cumhuriyetin vicdanını ve adaletini deneyimledim, gücüm de; geleceğe, güzel günlere olan da inancım da bin kat arttı. Artık hiç ayrılmadan, onlarla birlikte yürüyeceğiz ve bu mücadeleyi büyüteceğiz. Ülkemiz insanı kesinlikle çok daha iyisini, çok daha güzelini hak ediyor. Kimse umutsuzluğa kapılmamalı, bu bir yükseliştir.

 -CHP'nin yeni Parti Meclisi ve MYK'sının beklendiği gibi heyecan yaratmadığı konuşuluyor... Özellikle anahtar listeyi delen isimlerin, Genel Merkez ile nasıl bir ilişki içinde olacağı merak ediliyor, PM kararlarının eskisi gibi Kılıçdaroğlu'nun istediği şekilde çıkmayabileceği söyleniyor. Bu konularda ne düşünüyorsunuz?

"TAŞLARIN YERİNE OTURUP, OTURMAYACAĞINI GÖRECEĞİZ..."

Elbette bir değişim, bir gençleşme; tabanın isteklerine ve beklentilerine uygun bir tablo oluşması; herhangi bir kopukluk içinde olunmaması hepimizin isteğiydi. Biraz zaman da vermek gerekiyor, taşların nasıl yerine oturacağını ya da oturmayacağını göreceğiz. Ben şahsım adına parti disiplinine ve bütünlüğüne tam riayet içinde, bugüne kadar getirdiğim duruşumdan ve Mustafa Kemal'in devrimci kültüründen ödün vermeden fikirlerimi paylaşacak, gerektiğinde sözümü sakınmayacağım. CHP'yi içeride yeni parçalanmalar yaratmadan büyütmek, toplumsal muhalefeti yeni bir heyecanın etrafında örgütlemek zorundayız. Çalışacağız, tabanı dinleyecek, onlarla birlikte tabanı daha geniş ve dinamik bir zemine oturtacağız. Bu zeminde önümüzdeki zor zamanlarda bize mücadele ufkunu verecek bir aklı ve onun siyasi araçlarını geliştireceğiz.

-Bir de  Atatürk portresinin indirilmesi  meselesi var... Sizce bu konuda parti nasıl tavır almalıydı?  Gereksiz bir tartışma haline mi getiriliyor, yoksa üzerinde durulması gereken bir mesele mi? MYK'da Kılıçdaroğlu'nun "kimse o vekil gözünün yaşına bakmam" benzeri mesaj verdiği haberleri var basında...

"ATATÜRK PORTRESİ SADECE RESİM DEĞİL, BİR FİKİRDİR!"

CHP çatısı altında Mustafa Kemal Atatürk'e saygısızlık asla kabul edilemez. Nutuk'u suç unsuru yapmış savcıların zindanlarda yatırdığı birisi olarak açıklıkla söylüyorum ki, oradaki bir resim değildir sadece, bir ressamdır, bir kurucudur, bir fikirdir.

"ONSUZ YENİ BİR ŞEY SÖYLENEMEZ, ONDAN HAREKET ETMEYENLERİN YERİ CHP OLAMAZ!"

“İki Mustafa Kemal vardır; biri ben et ve kemik geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem. O ben değil bizdir." der Atatürk. İşte o portre o biz'in simgelerinden birisidir. Onsuz yeni bir şey söylenemez, ancak ondan hareketle yeni bir şeyler söylenebilir. Ondan hareket etmek istemeyenler olabilir, ama o kişinin yeri CHP olamaz.

Elbette şunu da söylemek istiyorum: bizlerin görevi o biz'i, o devrimci ruhu, Atatürk'ü sadece bir odaya asılan bir resim olmaktan çıkarmak, her odanın ortak ruhu, duygusu ve gönlü de yapmaktır. Atatürk akılların ve gönüllerin sonsuzluğunda ağırlanmalıdır ve  bunun en temel yolu da Türkiye Cumhuriyeti'ni onun ilerici ideallerinin yolunda tutmaktır.

-CHP'nin yönetim organı PM'nin üyesi oldunuz... Partiye nası bir katkı sağlayacağınızı düşünüyorsunuz? Hedefleriniz, projeleriniz neler?

"ÜZERİMİZDEKİ ATALETİ ATMAK ZORUNDAYIZ"

Özellikle gençlik yönünde çalışmalarım olacak. Türkiye'de basmadık yer bırakmayacak şekilde, örgütlerimizin canlandırılması ve ortak bir heyecan etrafında tek yürek olabilmesi için çalışacağım. Bilişim, havacılık yönlerinde de kendi birikimlerimi partiye yansıtmak adına çeşitli önerilerim olacak. Hepsinden önemlisi CHP'yi, altı oku iktidara götürecek aklı, heyecanı ve ruhu oluşturma hedefidir. Ben de o hedefe hizmet etmek, taban ile tavan arasında canlı bir ilişki yaratacak somut projeler ortaya koymak ve onları gerçekleştirmek için gayret sarf edeceğim. Üzerimizdeki ataleti bir an önce atmak zorundayız, halk bizi bekliyor.

Umutsuzluğa kapılmadan, şahsi çıkarlarımızı bir kenara bırakarak bu ülkenin çocukları için canla başla çalışmak zorundayız. Herkes bilsin ki Mustafa Kemal'in devrimci gençliği AYAKTADIR.

"TARİHİ KIRILMALARIN YAŞANACAĞI BİR DÖNEME GİRİYORUZ"

-Erken seçim bekliyor musunuz? CHP erken seçime nasıl hazırlanmalı?

Şu aşamada bir erken seçim için konuşmak erken. Ama tarihi kırılmaların yaşanacağı bir döneme giriyoruz, CHP'ye çok büyük görevler düşüyor. Silkelenip, partinin enerjisini muhalif kesimlerdeki umutsuzluğu ve yılgınlığı atmaya harcaması elzem.

Burcu Oral Evren | KARSIGAZETE.COM.TR
  • okan atakab
    subay partisi okan atakab - 6 Mart 2016 NE KADAR SUBAY VARSA PARTİYE ALAN CHP , BU TSK DE SALTANAT SÜREN, İMTİYAZLARI SONUNA KADAR YİYEN SUBAYLARIN NE BİRİKİMİ, NE TECRÜBESİ VAR...ALLAH AŞKINA SİZ TSK NIN ASTLARININ HİÇ BİRİNDEN OY ALAMAYACAKSINIZ.ALAMAYACAKSINIZ.

:

:

:

:

""Büyük bir helalleşme sürecini başlatmak zorundayız!"" hakkında Tweetler

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ

KARŞI VİDEO
https://twitter.com/KarsiGazete