Özkoç, Sakarya Üniversitesi Esentepe Kampüsü içindeki Sapanca Gölü manzaralı 15 dönümlük Hazine arazisinin TÜRGEV’e tahsisine de, “Yurt yapacak başka yer mi bulamadınız” diye karşı çıktı

CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, “Türkiye’nin dört bir yanında araziler TÜRGEV’e peşkeş çekildi. Sakarya’ya ne zaman elleri uzanacak diye bekliyorduk, nihayet oldu.

Sakarya’nın en güzel yeşil alanlarından, Sapanca Gölü manzaralı 15 dönümlük bir arazi imara açıldı ve TÜRGEV’e tahsis edildi. Bahane hazır; yurt yapılacak” dedi.

“İstekleri, emir telakki ediliyor” diyen CHP’li Engin Özkoç şöyle devam etti: “Hiçbir talebine ‘hayır’ diyemiyorsunuz. Peki vicdanınız da mı kanamıyor, yüreğiniz de mi sızlamıyor? TÜRGEV’e arazi peşkeş çekmekten kaçınmıyorsunuz, bari yeşile saygınız olsun.

Yurt yapılacak başka arazi mi bulamadınız? Öğrencilere elbette yurt yapılsın, itirazımız yok. Ancak şunun cevabını da verin: Yurt gerekçesiyle neden o Esentepe’deki arazi imara açılıyor?”

17 ARALIK’TAN SONRA DAHA DA BÜYÜDÜ

TÜRGEV’in önlenemez yükselişi hakkında da bilgi veren Özkoç şunları aktardı: “Vakfın akıl almaz yükselişi, Suudi Kral’ın, Boğaz’daki Sevda Tepesi’nin imara açılması karşılığında yaptığı 99 milyon 999 bin 999 dolarlık bağışla başladı. 2012 sonunda İbn-i Haldun Üniversitesi kurmak için vakfın beyanda bulunduğu mal varlığı 156 milyon 789 bin 614 lira. Bülent Arınç’ın Meclis’teki beyanına göre de sahip olduğu taşınmaz sayısı 142.” Özkoç’un verdiği bu rakamlar 2012 sonu. Aradan geçen 3 yıl içerisinde TÜRGEV’in mal varlığı arttı. Özellikle 17 Aralık 2013 soruşturmasının ardından vakıf daha da zenginleşti.

Altındağ Belediyesi: TÜRGEV binası bize ait bir bina değil…

Belediye tarafından yapılan açıklama özetle şöyle: “Altındağ Belediyesi tarafından milletin parasıyla yaptırıldığı ve lojman olarak kullanıldığı ardından boşaltılıp TÜRGEV’e devredildiği yazılan bina Altındağ Belediyesi tarafından yaptırılmamış lojman olarak kullanılmamış, TÜRGEV’e de devredilmemiştir. Haberde bahsi geçen binanın Altındağ Belediyesi’nce lojman olarak kullanılmak üzere yapıldığı da doğru değildir.”

Kaynak: Ali Ekber Ertürk/Sözcü