Başbuğ 'fiili af'ın bedelini ödüyor

Cumhuriyet yazarı Aydın Engin, İlker Başbuğ'un 'AKP siyaseti' çizgisinde konuştuğunu ifade ederek çok sert eleştirilerde bulundu.
İşte o yazının ilgili kısmı...

Bu fiili aftan yararlananlardan biri de yakın dönem siyasal literatüre “Boru bu boru”ya da “Kâğıt parçası” gibi özlü sözler kazandıran, emekli General İlker Başbuğ. 

Emekli dediysek köşesine çekilmiş demedik. General Başbuğ demeçler veriyor, toplantılara katılıyor, konuşuyor. Son olarak Avrupa ADD’nin Köln’de düzenlediği bir toplantıda konuştu. Yine özlü sözler söyledi, yüksek fikirler açıkladı. “Türkiye’nin nüfusunun yüzde 99’u Müslüman. Tabii ki din adamına ihtiyaç var. Bu din adamlarını yetiştirmek de devletin işi” buyurdu ve ekledi: 

“Peki ne olmuş? Kanun çıkıyor ve 1924’te imam hatip mektepleri açılıyor. Maalesef 1932 yılında imam hatip okulları kapatılıyor... Belki de Cumhuriyet tarihinde yapılmış en yanlış noktalardan bir tanesi. Bakın aynı zamanda 1924’te İlahiyat Fakültesi açılıyor. O da kapatılacak bir müddet sonra. Kaba çizgileriyle söylersek 1930 ile 1950 arasında Türkiye’de din adamı yetiştiren okul yok. Ne oluyor o zaman? İşte bu adamlar çıkıyor. Cemaatler, bilmem neler, onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor. Aydın din adamı diyorsunuz. Yok. Sıkıntı var. Bırakıyorsunuz o alanı. Alanı niye bırakıyorsunuz?” 

Buyrun buradan yakın!.. 

Çaktırmadan AKP siyasetinin değirmenine su taşıyan bu cümlelerin neresini düzeltmeli? 
“Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye” mi dediniz? Aleviliği İslam dışı kabul eden,“sapkınlık” olarak niteleyen, gayrimüslimleri yok sayan bir zihniyetin egemen olduğu din eğitimi mi desteklenmeli, özendirilmeli? 

Bitmedi. 

Din ağırlıklı eğitim veren liseler, fakülteler sahiden “aydın din adamı” mı yetiştiriyor, yoksa AKP zihniyetinin kadro devşirme kaynağı işlevi mi görüyor? “Cemaatler, bilmem neler, onların yetiştirdiği adamlar çıkıyor” demiş emekli general. Yani bugünkü uygulamada bunun önüne mi geçiliyor, yoksa devlet desteğiyle önü daha da mı açılıyor? 
Çocuğuna sağlam yabancı dil (özellikle İngilizce) ağırlıklı eğitim verilmesini yeğleyen ana babalar nasıl özel okulların yüklü, çok yüklü ücretlerini üstleniyorlarsa, çocuğunun “Sünni İslam” ağırlıklı bir eğitim görmesini isteyen ana babalardan da böyle bir okulun bedelini ödemelerini sağlayacak bir sistemin neresi yanlış ve haksız olur? 

Evet, eğitimde din ağırlığı en çok AKP iktidarı döneminde “patlama” yaptı. Ama unutulmasın 12 Eylül generalleri de yükselen sola karşı çareyi “Türk İslam sentezi”ne sığınmakta buldular ve en çok imam hatip lisesi açan iktidar olmanın“şerefi”ni kazanmadılar mı? 

Haydi birkaç cümle daha: Bugün imam hatip liselerinde eğitim gören öğrencilerin sayısı milyonu aştı. Bunların yarısından çoğu da kız öğrenciler. Emekli general Başbuğ ülkenin “kadın imamlara” ihtiyacı olduğu kanısında mı ki bu okulların devletçe desteklenmesini savunuyor. 

Geçiniz... 

Bence Başbuğ, yukarıdaki paragraflarda sözünü ettiğim “fiili af”ın bedelini ödüyor. 
Hem de bunun farkına varılmayacağını umarak...

YAZININ TAMAMINIOKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

    :

    :

    :

    :

    "Başbuğ 'fiili af'ın bedelini ödüyor" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete